Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs Adasının Geleceği Üzerine Açıklamaları

Kıbrıs Adasının Geleceği ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Açıklamaları

KIBRIS Gazetesine konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs adasının geleceğinin Kıbrıs Türk halkının iradesinden bağımsız olarak şekillenemeyeceğini vurguladı.

Tatar, Cenevre toplantısında sahadaki gerçeklerin masaya yansıtılması gerektiğini belirterek, “Kıbrıs adasının geleceğini, bölgesel gelişmeler ışığında, Rum tarafıyla eşit bir aktör olarak konuşmaya gideceğiz” dedi.

Tatar, uluslararası alanda dengelerin yeniden şekillenirken ve Birleşmiş Milletler’in (BM) rolünün tartışıldığı bir ortamda, Kıbrıs’ta hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını ifade etti. “Ne Kıbrıs eski Kıbrıs’tır ne de Doğu Akdeniz eski Doğu Akdeniz’dir” diyen Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün kabul edilmeden yeni ve resmi bir müzakere sürecinin başlayamayacağını aktardı.

Crans-Montana Süreci ve Federasyon Modeli

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Crans-Montana’da dönemin Rum lideri Nikos Anastasiadis’in uzlaşmaz bir tutum sergileyerek masadan kalkmasının ardından Kıbrıs konusunda yeni bir dönemin başladığını belirtti. “Crans-Montana’ya taraflar federal çözüm arayışı kapsamında bir son oyun, son deneme olacağını söyleyerek gitti.

Nihayetinde 2017 yılında bu son denemeyle federasyon meselesi hem zemin hem de çözüm modeli olarak tüketildi” dedi.

Tatar, federasyon modelinin yeniden görüşülmesi talebinin Rum tarafının elini güçlendireceği ve statükonun devamına hizmet edeceği uyarısında bulundu.

Türkiye’nin tam desteğiyle son dört yıldır Kıbrıs konusunda egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde bir mücadele verildiğini vurgulayan Tatar, bu mücadelenin uluslararası alanda her geçen gün daha fazla destek bulduğunu belirtti.

Federal Çözüm Arayışlarına Dönüş Olmaz

Federal çözüm arayışlarına dönülmesinin kesinlikle mümkün olmadığını vurgulayan Tatar, “Tüketilmiş süreçlere yeniden fırsat tanınması söz konusu olamaz.

Bu konuda hem bizim hem de Ankara’nın tavrı çok nettir” dedi.

Dünya genelinde yaşanan gelişmelerin, bölgedeki jeostratejik durumun yeni siyasetin ne kadar doğru olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Tatar, BM’nin Kıbrıs konusundaki kararlarının bağlayıcı değil, tavsiye niteliğinde olduğunu hatırlatarak, Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelindeki yeni politikasını daha ileriye taşımak konusunda kararlı olduklarını belirtti. “Ortaya koyduğumuz siyasetin doğru olduğu her geçen gün daha belirgin hale geliyor” dedi.

Kıbrıs Türk Halkının İradesi

Türkiye ile tam bir uyum ve iş birliği içinde çalıştıklarını anlatan Tatar, “Kıbrıs Türk tarafı, mart ortasında Cenevre’de yapılması planlanan gayriresmi görüşmeye ne istediğini ortaya koyacak kapsamlı bir çalışmayla gidecek.

Kıbrıs Türk tarafının ne istediği açıktır.

Egemen eşitlik ve eşit uluslararası temsiliyetimiz kabul edilmeden yeni ve resmi bir müzakere süreci başlayamaz” diye vurguladı.

Tatar, açıklamasını “Uluslararası alanda ortaya koyduğumuz yeni politikanın her geçen gün daha fazla anlaşıldığını ve kabul gördüğünü görüyoruz.

Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın son Pakistan ziyareti sırasında Pakistan Başbakanı Sayın Şahbaz Şerif’in KKTC’ye destek veren açıklaması bunun son örneklerindendir” sözleriyle sonlandırdı.

Gelinen aşamada Kıbrıs konusunda ilgili tüm tarafların birleştiği ortak noktanın, taraflar arasında ortak bir zemin ve geleceğe yönelik ortak bir vizyonun olmaması olduğunu ifade eden Tatar, “Martta Cenevre’de gerçekleştirilecek gayriresmi toplantıda da ortak zemin olmadığı gerçeği esas alınarak tarafların gelecekte nasıl bir Kıbrıs öngördükleri konuşulacaktır” dedi.

Kıbrıs konusunda Türk tarafının ortaya koyduğu yeni siyasetle, yeni arayışların gündeme geldiğini belirten Tatar, “Bu yeni koşullarda egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde şekillendirdiğimiz yeni siyaseti kararlılıkla muhataplarımıza anlatmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.