Categories: Kıbrıs Haberleri

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Muratağa-Sandallar ve Atlılar Şehitlerini Anma Törenindeki Açıklamaları

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Anma Törenindeki Açıklamaları

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Acımız büyük, acımız her zaman yüreğimizde olacak.

Büyük soykırım hareketini hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Çünkü buradaki varlığımızı biz onlara borçluyuz” şeklinde duygusal bir ifade ile anma programına katıldı.

Muratağa-Sandallar Şehitliği
İlk anma töreni Muratağa-Sandallar Şehitliği’nde gerçekleştirildi.

Protokol sırasına göre çelenklerin anıta sunulmasıyla başlayan törende, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

Törende, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan ve Muratağa, Atlılar, Sandallar Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Ahmet Aşır konuşma yaptı.

Tören, şiir okunması, şehitliğin gezilmesi ve kabir başında dua okunması ile sona erdi.

Atlılar Şehitleri Anıldı
Atlılar Şehitleri, katliam çukurunda gerçekleştirilen bir başka törenle anıldı.

Protokol sırasına göre çelenklerin sunulmasıyla başlayan törende, saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşı ile bayraklar göndere çekildi.

Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, bazı bakanlar, milletvekilleri, kurum, dernek, siyasi parti temsilcileri, askeri erkan ve şehit aileleri katıldı.

Tatar: “Acımız Büyük”
Cumhurbaşkanı Tatar, yaptığı konuşmada, Muratağa-Sandallar ve Atlılar toplu cinayetlerinde hayatını kaybedenleri rahmetle anmak ve bu acıların unutulmaması gerektiğini vurguladı. “50 yıl yarım asır” diyerek, 20 Temmuz’da Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümünün coşkuyla kutlandığını hatırlattı.

Tatar, 50 yıl önce 14 Ağustos’ta, Muratağa-Sandallar ve Atlılar da dahil olmak üzere Kıbrıs’ın farklı yerlerinde Rum-Yunan ikilisinin acımasızca Kıbrıs Türk halkına, sivil halka saldırılar düzenlediğini ve toplu cinayetler işlediğini belirtti. “Kıbrıs Türk halkı, dünyada örneği az görülen bir soykırım yaşadı ve ağır bedeller ödedi” diyerek, bu soykırım hareketinin tarih boyunca cezalandırılmamış cinayetler olarak yerini aldığını ifade etti.

“Bu cinayetlerin talimatını veren Rum Yönetiminin yetkilileri, bu cinayetleri işleyenler ise devletin askeri ve polisi” diyen Tatar, suçların belgelerle kanıtlanmasına rağmen bu cezaların yargısız kaldığını belirtti.

Güney Kıbrıs’ın bu soykırıma ve cinayetlere alet olduğunu ifade eden Tatar, “Böylesine bir utançla karşı karşıyayız” dedi.

“Biz Kıbrıs’ta nelerin yaşandığını çok iyi bilmekteyiz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile hem Türklere hem de Rumlara barışın geldiğini kaydetti.

Tatar, bu kritik bölgede 50 yıl sonra barışın, huzurun ve güvenliğin ne kadar önemli olduğunu Gazze’de, Filistin’de yaşananlarla bir kez daha gördüklerini belirtti.

Şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Tatar, “Buradaki huzuru, güvenliği, barışı ve hepimizin bu coğrafyadaki barış ve huzur içerisindeki varlığını onlara borçluyuz” dedi.

Acılı şehit ailelerine şükranlarını sunan Tatar, “Onların acısı, aynı şiddetiyle devam etmektedir.

Bu acı azalmadı, eksilmedi çünkü ailelerin böyle bir dramı unutmaları mümkün değil” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar, devlet olarak her zaman şehit ailelerinin yanında olmaya gayret ettiklerini de vurguladı.

Toplu mezarlardan çıkarılarak, DNA testleri yapılan şehitlerin ayrı ayrı mezarları olduğunu ifade eden Tatar, aynı işlemin Atlılar şehitleri için de yapılmakta olduğunu belirtti. “Acımız büyük, acımız her zaman yüreğimizde olacak.

Büyük soykırım hareketini hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Çünkü buradaki varlığımızı biz onlara borçluyuz” diyerek sözlerini tamamladı.

Benan: “50 Yıl Önce Yaşanan Vahşet”
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan, Muratağa, Atlılar, Sandallar katliamlarının toplumsal bellekte unutulmaz yaralar açtığını vurguladı.

EOKA tedhiş örgütünün, 16 günlük bebekten 95 yaşındaki yaşlısına kadar sivil halka karşı gerçekleştirdiği acımasız saldırıları ve savaşın acı yüzünü derin bir üzüntüyle hatırladığını belirtti.

İnsanın en temel hakkının yaşam hakkı olduğunu ifade eden Benan, yaşam hakkının yok edildiği bir durumda diğer insan haklarından söz edilemeyeceğini kaydetti. 50 yıl önce Muratağa, Atlılar ve Sandallar köylerinde yaşananların, Rum-Yunan ikilisinin Enosis misyonlu terör örgütü EOKA’nın ilk katliamı olmadığını ancak Kıbrıs Türk halkının güvenliğini sağlayan Türk Silahlı Kuvvetleri adadaki varlığı sürdüğü sürece son olacağını belirtti.

50 yıl önce yaşanan bu vahşetin, dünya insanlık tarihine yüz karası olarak geçtiğinin altını çizen Benan, “Kıbrıs’ta sırf Kıbrıslı Türk oldukları için hayatlarını kaybeden ve bu çerçevede soykırıma uğratılan insanlara yönelik yapılanları asla unutmamalıyız” dedi. 1974 tarihine kadar adada Türk kimliğini ve varlığını koruma adına Kıbrıs Türk halkının örnek direniş ve dayanışma sergilediğini dile getiren Benan, Anavatan Türkiye’nin 20 Temmuz 1974 tarihinde adaya müdahale etmesiyle Türk ordusu sayesinde Kıbrıs adasına barış geldiğini vurguladı.

Benan, Türkiye ve Türk ordusunun, bu barışın adadaki en güçlü ve güvenilir garantisi olduğunu kaydetti.

Kıbrıs’ta yeterince acının yaşandığını ifade eden Benan, Kıbrıs Türkü’nün eşit haklara ve egemenliğe sahip olduğu, Türkiye’nin garantörlüğüne dayalı bir ortamın sağlanması halinde kalıcı bir çözümün olabileceğine inandıklarını belirtti.

Muratağa, Atlılar ve Sandallar katliamlarında yaşamlarını yitiren şehitleri anan Benan, böylesi acıların bir daha yaşanmamasını temenni etti.

Aşır: “Orada Bir Vahşet Vardı”
Muratağa, Atlılar, Sandallar Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Ahmet Aşır, üç köyde bir soykırım gerçekleştirildiğini ifade ederek, “126 kardeşimiz hunharca katledilmiştir” dedi. 1955’te EOKA tedhiş örgütü kurulduğunda ve adayı Yunanistan’a bağlamak için saldırılar yapıldığında şehitler verildiğini anlatan Aşır, 1960’da üç yıl süren cumhuriyetten sonra bütün Türk bölgelerinde saldırıya geçildiğini, Türklerin soykırımdan kurtulmak için göç etmek zorunda kaldığını söyledi.

1963’ten 1974’e kadar birçok tehlike atlattıklarını dile getiren Aşır, Muratağa’da geçen çocukluğunda üç defa ölüm tehlikesi geçirdiğini kaydetti. 15 Temmuz 1974’teki darbede yüzlerce Rum’un da katledildiğini ve tüm Türk bölgelerinin abluka altına alındığını dile getiren Aşır, Türkiye’nin 20 Temmuz’da Mutlu Barış Harekatı’nı başlattığını belirtti.

“Buradaki kardeşlerimiz 1974’e kadar Türk bayrağını hiç indirmediler, şerefli Türk bayrağını gururla dalgalandırdılar” diyen Aşır, eli silah tutan erkeklerin esir kampına götürüldüğünü, köylerde yalnızca çocuklar, anneleri, nine ve dedelerinin kaldığını ve her türlü tacize, tecavüze maruz kaldıklarını belirtti.

Aşır, BM Barış Gücü’nün o gün de bugün de lüzumsuz olduğunu kaydetti.

“Katliam çukurunda, çocukları, kadınları katlettiler” diyen Aşır, mücahit olduğu için köye geri dönemediğini, köye geldiğinde kimseyi bulamadığını, evinin darmadağın olduğunu anlattı.

Katliam çukurunu saklanarak, hayatta kalan 14 yaşındaki bir çocuğun bulduğunu dile getiren Aşır, “Orada bir vahşet vardı” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk ordusuna şükranlarını sunan Aşır, “Biz çocuklarımızı korkusuz, tehlikesiz bir ortamda büyüttük.

Bizim çocuklarımız da bundan sonra anavatanımız, Barış Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri sayesinde tehlikesiz bir ortamda büyütecekler” şeklinde devam etti.

“50 yıl oldu, acı ilk günkü gibi hala içimizde, hiç eksilmedi, eksilmeyecek” vurgusu yapan Aşır, “Bugün şehitlerimizin başucunda bayraklarımız dalgalanıyor, bayraklar inmediği sürece onlar rahat uyuyacaktır” diye konuştu.

Zehra Demirok

Recent Posts

LTB’nin sorumluluk alanındaki yollar 16 Eylül itibariyle araç trafiğine açıldı

Geleceği sağlam temeller üzerine kurmak için Lefkoşa Türk Belediyesi’nin şehir altyapısı alanında tarihi yatırım projeleri…

1 gün ago

Lefkoşa Fotomaraton’da ödül alanlar belirlendi, 1.’lik Veysi Canateş’in oldu

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) ile Yıltan Taşçı Akademi iş birliğinde bu yıl 3. kez düzenlenen…

1 gün ago

3. Bursa Gastronomi Festivali'nde LTB’nin Lefkoşa standı büyük beğeni topladı

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) kardeş şehri olan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin daveti üzerine 3. Bursa Gastronomi…

1 gün ago

Ana taşıyıcı hattı devreye almak için hafta sonu Mehmet Akif Caddesi’nde son kez trafik düzenlemesi yapılıyor

Geleceği sağlam temeller üzerine kurmak amacıyla altyapı çalışmalarını aralıksız sürdüren Lefkoşa Türk Belediyesi, 36 Milyon…

4 gün ago

LTB, başkentteki okullarda hazırlıkları tamamladı

Lefkoşa Türk Belediyesi her eğitim-öğretim yılı başında olduğu gibi bu yılda belediye sınırları içerisindeki devlet…

5 gün ago

FİNANSAL PİYASALARDA TECRÜBELİ CALL CENTER ARANIYOR

 ***İLAN YALNIZCA GİRNE VE ÇEVRESİNDE İKAMET EDEN ADAYLAR İÇİNDİR******FOR ONLY NATIVE SPEAKERS OF TURKISH***PİYASANIN EN…

5 gün ago

This website uses cookies.