Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Taşınmaz Mal Politikaları ve Güncel Gelişmeler

Meclis Genel Kurulu’nda Rum Yönetimi’nin Taşınmaz Mal Politikaları Ele Alındı

Cumhuriyet Meclisi’nin genel kurul oturumunda, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içindeki taşınmaz mallarla ilgili sürdürdüğü tutuklama politikası ve bu bağlamda faaliyet gösteren Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) işleyişi detaylı şekilde tartışıldı. Oturumda, TMK’nın mevcut durumu ve yaşanan gelişmeler hakkında kapsamlı bilgiler paylaşıldı.

2024 Yılında Yoğun Başvuru ve İşlem Hacmi

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, 2024 yılı başından itibaren toplam 2 bin 32 dosyanın TMK’da görüşüldüğünü ve bunlardan 222’sinin karara bağlandığını açıkladı. Ayrıca, 2025 yılının ilk 14 haftasında ise 1.167 dosya detaylı şekilde incelendi ve bunlardan 129’una resmi teklif verildi. Bakan Oğuz, söz konusu tekliflerin 114’ünün kabul edildiğini, kalan 15 dosyanın ise mahkeme duruşmaları ve süreçleri doğrultusunda değerlendirilmekte olduğunu belirtti.

Avrupa Konseyi ve AİHM Süreçleri Hakkında Güncel Bilgiler

Bakan Oğuz, Avrupa Konseyi’ne ilişkin yürütülen süreçlerde, açılan toplam 10 dosyanın 5’inin tamamlandığını, diğer 5 dosyanın ise devam ettiğini ifade etti. Aynı zamanda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) açılan 12 davanın tamamlandığını ve 10 tebligatın daha bulunduğunu belirtti. Bu tebligatlardan bir tanesinin sonuçlandığını ve diğer 9’unun halen mahkeme aşamasında olduğunu vurguladı.

Ödemeler ve Maliye Bakanlığı’nın Rolü

TMK kapsamında gerçekleştirilen ödemeler ve finansal işlemler hakkında da bilgi veren Bakan Oğuz, Komisyon tarafından alınan kararlar doğrultusunda Maliye Bakanlığı’nın gerekli ödemeleri zamanında ve eksiksiz olarak gerçekleştirdiğini belirtti. Bugüne kadar, ödenmesi gereken tüm tutarların karşılandığını ve bu konuda herhangi bir aksaklık yaşanmadığını sözlerine ekledi.

Uluslararası Hukuk ve Mal Mülkiyetine Yönelik Eleştiriler

Meclis oturumunda, Rum tarafının izlediği tutuklama politikası ve mal mülkiyetine ilişkin tutumlar uluslararası hukuk çerçevesinde eleştirildi. Özellikle, uluslararası hukuk önünde TMK’nın önemi ve bu mekanizmanın adil ve tarafsız işlemeye devam etmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, sınırların ve taşınmazların durumu ile ilgili uluslararası toplumun dikkatinin çekilmesi gerektiği sonucuna varıldı.