Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun Kıbrıs Meselesi Üzerine Derin Değerlendirmeleri
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun Kıbrıs meselesine ilişkin detaylı ve derin değerlendirmeleri, çözüm arayışları ve bölgesel etkiler hakkında bilgi edin.

Kıbrıs Sorununun Güncel Durumu ve Uluslararası Yaklaşımlar
Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki duruşunu net biçimde ortaya koyan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, yaptığı açıklamada, “Kıbrıs sorunu, esasen Kıbrıs Rum devletinin uluslararası arenada Kıbrıs Cumhuriyeti gibi tanınmasıdır. Bu hatalar devam ettiği sürece, adadaki gerçeklikler göz ardı edilerek çözüme ulaşmak mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
Er tuğruloğlu, özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) kararlarının bağlayıcılığı konusunda önemli vurgu yaptı. “BMGK’nin kararları, çoğu zaman sadece tavsiye niteliğindedir ve uluslararası hukukta bağlayıcı değildir” diyerek, Türkiye’nin bu konuda örnek teşkil ettiğine dikkat çekti. “Türkiye, Kıbrıs Rum devletini, Kıbrıs Cumhuriyetiymiş gibi tanımamakta ve KKTC’yi resmen tanımaktadır. Ayrıca, büyükelçi atamaları ve diplomatik ilişkilerde bu tutumunu sürdürmekte, BM veya BMGK’nin bu duruma müdahale etmediğini görmekteyiz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Adadaki Durum ve Uluslararası Toplumun Tutumu
Ertuğruloğlu, İstanbul’da düzenlenen Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1963’te, Rumların Türkleri silah zoruyla hükümet ve devlet kurumlarından uzaklaştırmasıyla fiilen sona erdiğini ve bugün adada iki ayrı devletin var olduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin 1964 yılından beri Kıbrıs’ın gerçek durumunu görmeyi reddettiğine işaret eden Ertuğruloğlu, Konsey’in ayrıca, Kıbrıslı Rumların kendi adlarına Kıbrıs Cumhuriyeti gibi hareket etmelerine göz yumduğunu dile getirdi.
Bu süreçte, BMGK daimi üyelerinin, Kıbrıslı Türklerin statüsünü ve egemenliğini göz ardı ettiğine vurgu yaparak, kıbrıs sorununa yanlış teşhis konulduğunu ve bu hatanın günümüzde de sürdüğünü ifade etti.
Uluslararası Hukuk ve Tanınma Politikası
Birçok devletin, BMGK kararlarının bağlayıcılığına inandırıldığını belirten Ertuğruloğlu, şunları söyledi: “BMGK’nin Kıbrıs’la ilgili kararları, sadece tavsiye niteliğindedir. Türkiye’nin tutumu ise örnektir. Türkiye, Kıbrıs Rum devletini, Kıbrıs Cumhuriyetiymiş gibi tanımamakta ve KKTC’yi resmen tanımaktadır. Ayrıca, büyükelçi atamalarıyla da bu duruşunu devam ettirmektedir. BM veya BMGK’nin, Türkiye’yi cezaevi gibi gösteren kararlar aldığını duymuyoruz.”
Çift Devletli Çözüm ve Gelecek Perspektifi
Er tuğruloğlu, adadaki iki devletli yapıya vurgu yaparak, dünyanın geri kalanıyla arasındaki farkın, diğer devletlerin BMGK kararlarına uymayı seçmesi ve adada meşru bir Kıbrıs Cumhuriyeti bulunmadığı gerçeğini kabul etmeleri olduğunu belirtti. “Elimizde iki ayrı devlet var ve bu gerçek kabul edilmelidir” diyerek, çözümün ancak adadaki mevcut durumu kabul etmekle mümkün olacağını dile getirdi.
Uluslararası Toplum ve Kıbrıs Türklerinin Durumu
Kıbrıslı Türklerin, kendilerini ifade edebilecek uygun uluslararası platformlar bulmakta zorlandığını vurgulayan Ertuğruloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu platformda konuşma fırsatını bulmamın tek nedeni, bu etkinliğin Türkiye’de düzenleniyor olmasıdır. Diğer ortamlarda benzer bir imkan bulmamız oldukça zordur. Kıbrıs Türk halkı olarak, burada sesimizi duyurma imkanını yakalıyoruz ve bu, büyük bir şanstır. Bu nedenle, adada ve uluslararası arenada karşılaştığımız ayrımcılığı ve izolasyonu aşmaya çalışıyoruz.”