Dünya Ekonomik Forumu Küresel Riskler Raporu 2024

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Riskler Raporu, dünya genelindeki ekonomik, çevresel ve sosyal riskleri değerlendiriyor. Küresel tehditlere karşı stratejiler ve öngörüler sunarak, geleceğe dair önemli bilgiler paylaşıyor.

Dünya Ekonomik Forumu Küresel Riskler Raporu 2024

Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Riskler Raporu

Dünya Ekonomik Forumu (DEF), her yıl Davos’ta gerçekleştirdiği Yıllık Toplantılar öncesinde hazırladığı Küresel Riskler Raporu’nu yayımladı.

Bu rapor, Eylül-Ekim 2024 döneminde dünya genelinde 900’den fazla risk uzmanı, politika yapıcı ve sektör liderinin katıldığı bir anketin sonuçlarını içermektedir.

Anket, uzun ve kısa vadeli küresel risklerin analizini sağlamaktadır.

Rapor, artan jeopolitik, çevresel, toplumsal ve teknolojik zorlukların uluslararası istikrar ve gelişim üzerindeki tehditlerini gözler önüne sererken, giderek parçalanan bir küresel görünüm sunmaktadır.

Bu yılki araştırma sonuçlarında ekonomik risklerin daha az ön plana çıkmasına rağmen, toplumsal ve jeopolitik gerilimlerle bağlantılı olarak endişe kaynağı olmaya devam etmektedir.

Araştırma katılımcıları, dünyanın uzun vadedeki görünümüne ilişkin kısa vadeye kıyasla daha kötümser bir tablo çizmektedir.

Katılımcıların neredeyse üçte ikisi, 2035 yılına kadar özellikle çevresel, teknolojik ve toplumsal zorlukların artmasıyla daha çalkantılı ve fırtınalı bir küresel ortamın ortaya çıkacağını öngörüyor.

Kısa Vadeli Risklerde Jeopolitik Gerilimler ve Dezenformasyon Ön Planda

Rapora göre, katılımcıların %23’ü bu yıl için en büyük riskin devlet temelli silahlı çatışmalar olduğunu düşünmektedir.

En önemli 10 risk sıralamasında ikinci sırada aşırı hava olayları yer almaktadır.

Bu riskleri, jeo-ekonomik çatışmalar, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon, toplumsal kutuplaşma, ekonomik gerileme, yeryüzü sisteminde kritik değişiklikler, ekonomik fırsat eksikliği veya işsizlik, insan hakları ve sivil özgürlüklerin erozyona uğraması ile eşitsizlik takip etmektedir.

Gelecek iki yıla ilişkin riskler açısından ise, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon ikinci kez üst üste en önemli risk olma özelliğini sürdürmektedir.

Bu durum, dezenformasyonun ulusal ve uluslararası bölünmeleri artırarak toplumsal uyum ve yönetişim için oluşturduğu tehditleri vurgulamaktadır.

Aşırı hava olayları, toplumsal kutuplaşma, siber casusluk ve savaş da gelecek iki yıla ilişkin en büyük 10 risk arasında bulunmaktadır.

BU HABER SENİN İÇİN  Çin Ekonomisi ve Küresel Pazarlar: Son Gelişmeler

Katılımcıların yarısından fazlası, önümüzdeki iki yıl içinde dünyada istikrarsızlık beklerken, bu durum uluslararası işbirliğindeki parçalanmayı yansıtmaktadır.

Uzun Vadeli Görünümde Çevresel Riskler En Büyük Tehdit

Gelecek 10 yıla dair yapılan uzun vadeli değerlendirmelerde, en büyük riskler arasında çevresel sorunlar ilk sırada yer almaktadır.

Bunu biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistemin çöküşü, yeryüzü sisteminde kritik değişiklikler, doğal kaynakların azalması, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon, yapay zeka teknolojilerinin olumsuz sonuçları, eşitsizlik, toplumsal kutuplaşma, siber suçlar ve kirlilik takip etmektedir.

Rapora göre, uzun vadeli projeksiyonlar küresel işbirliği mekanizmalarının artan bir baskıyla karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

Katılımcıların %64’ü, dünyadaki orta ve büyük güçler arasında rekabetin damgasını vurduğu parçalanmış bir küresel düzen öngörmekte ve çok taraflılık açısından ciddi zorlukların yaşanacağını düşünmektedir.

Eşitsizlik ve toplumsal kutuplaşma gibi riskler, hem kısa hem de uzun vadede öne çıkarken, yasa dışı ekonomik faaliyetler, artan borç yükleri ve stratejik kaynakların belirli bölgelerde yoğunlaşmasına yönelik endişeler, gelecek yıllarda küresel ekonomiyi istikrarsızlaştırabilecek kırılganlıklar arasında yer almaktadır.

Bu çerçevede rapor, ülkelere istikrarsızlığı önlemek, güveni yeniden inşa etmek ve herkes için sürdürülebilir ve kapsayıcı bir gelecek sağlamak amacıyla diyaloğa öncelik verilmesi, uluslararası bağların güçlendirilmesi ve işbirliğinin teşvik edilmesi çağrısında bulunmaktadır.

DEF Genel Müdürü Mirek Dusek, raporun sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, “Artan jeopolitik gerilimler, küresel güvenin zarar görmesi ve iklim krizi, küresel sistemi daha önce hiç olmadığı kadar zorluyor. Ülkeler arasındaki parçalanmaların ve artan risklerin damgasını vurduğu bir dünyada, liderlerin bir seçeneği var.

O da işbirliğini ve dayanıklılığı teşvik etmek ya da artan istikrarsızlıkla yüzleşmek.

Riskler hiç bu kadar yüksek olmamıştı” ifadelerini kullandı.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ