Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Emine Ziba ile Röportaj
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Emine Ziba ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, kültürel mirasın korunması, müze yönetimi ve gelecekteki projeleri hakkında ilham verici görüşlerini keşfedin.

GÜNDEM KIBRIS ÖZEL HABER
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Emine Ziba, Gündem Kıbrıs Web TV’de gerçekleştirilen programda, göreve 6 ay önce başladığını belirtti.
Kendisi bir eğitimci olarak, eski eserlerin ve müzelerin eğitimle olan bağının önemine değinerek bu görevi kabul ettiğini ifade etti.
Ziba, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin oldukça aktif bir birim olduğunu vurgulayarak, arkeologlar, mimarlar, mühendisler ve marangolardan oluşan donanımlı bir personel kadrosuna sahip olduklarını söyledi.
Teknik ve kapsamlı bir yapı ile hizmet verdiklerini belirtti.
“Eski Eser ve Müzeler Dairesi ile ilgili bilgi eksikliği var” diyen Ziba, halkın bu konuda daha fazla bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. “Tarihi ve arkeolojik değere sahip tüm eserler, insanoğlunun var olduğu günden bu yana gelen miraslarımızdır.
Günümüzde bu eserler kültür ve tabiat varlıkları olarak adlandırılmakta ve bizim kültürel mirasımızı oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.
Daire olarak, kültürel varlıklara sahip çıkmanın yanı sıra, bu varlıkları yasalar ve tüzükler çerçevesinde koruma görevlerinin olduğunu ifade etti.
- Halkı bilinçlendirmek ve kültürel varlıkları sevdirmek için etkinlikler düzenlemek.
- Müzeler kurarak halkla tanışmak ve eski eserlerle ilgili kazı çalışmalarını gerçekleştirmek.
- Bu süreçte tüm güvenliği sağlamak da görevleri arasında yer alıyor.
Ziba, “En büyük sıkıntılarımızdan biri personel eksikliği” diyerek, mesai saatleri dışında müzeleri açma konusunda yaşadıkları zorlukları dile getirdi.
Ancak, bazı projelerin gündemde olduğunu ve personel eksikliğini en aza indirmek için çalışmalara devam ettiklerini belirtti. “Müzelerimiz 8.30-15.30 saatleri arasında açık.
Hafta sonları ve tatil günlerinde de gruplar için açtığımız müzeler mevcut.
Gönül ister ki mesai saatleri dışında da açalım, böylece tüm halkımız gelebilsin.
Geçen gün Turizm, Çevre, Kültür ve Gençlik Bakanımız Fikri Ataoğlu, ara tatilde müzelere ücretsiz giriş yapılacağını açıkladı.
Bu, daha fazla insanın çocuklarıyla birlikte müzeleri ziyaret etmesi için güzel bir gelişmeydi” dedi.
“KAMU SPOTLARI İLE MÜZELERİMİZİ TANITMAMIZ GEREKİYOR”
Ziba, kurumlar arası işbirliğinin önemine vurgu yaparak, “Bir proje hazırlıyorum.
Tüm ilçelerde nerelerin ziyaret edilebileceği ve öğrencilerin hangi alanları gezebileceği ile ilgili ilgi çekici bir video hazırlayacağız” dedi.
Gazimağusa Belediyesi ile müzelerin temizliği için bir protokol imzaladıklarını belirten Ziba, taşımacılık ücretlerinin sorunlu olduğunu ve bu sorunu belediyelerle işbirliği yaparak çözmeye çalışacaklarını açıkladı. “Müzelerle ilgili ciddi tanıtım yapmamız gerekiyor.
Kamu spotları ile müzelerimizi tanıtmamız ve ilgi çekici etkinlikler düzenlememiz şart” diye ekledi.
“ESKİ ESER OLDUĞUNA İNANILAN EŞYALARI ÇIKARMAK VE BAŞKA YERE TAŞIMAK YASAKTIR”
42 müze ve 6 ören yeri bulunduğunu belirten Ziba, “Adamız kültürel miras açısından oldukça zengin. Çeşitli kazılarda mezarlar ve testiler gibi birçok eser ortaya çıkmakta.
Eski eser olduğuna inandığımız yapılarla karşılaştığımızda, bunları polise veya Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’ne bildirmek gerekiyor.
Bu eserleri çıkarmak ya da başka yerlere taşımak kesinlikle yasaktır” dedi.
Vatandaşların eski eser bulduklarında ne yapmaları gerektiği konusunda bilgi sahibi olmadığını, bu nedenle yasal işlemler başlatmak zorunda kaldıklarını ifade etti. “Eski eser bulduğunuzda en yakın polis karakoluna ya da dairemize haber vermeniz gerekir” şeklinde uyarıda bulundu.
“YENİ PROJELERLE ÇAĞDAŞ BİR YAPIYA BÜRÜNMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Ziba, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin çeşitli sorunları olduğunu, ancak bunların üstesinden gelmek için çalışmaların başladığını vurguladı. “Evet, sorunlar var.
Ancak bir yerden başlanması gerekir.
Turizm Bakanlığı ve Eski Eserler Dairesi, kültürel miraslarımızın turizm amaçlı kullanılması konusunda hassas.
Yeni projelerle çağdaş bir yapıya bürünmeye çalışıyoruz.
Müzelerimizin girişlerinde QR kodları ile bilgi vermek amacıyla çalışmalar yapılıyor.
Güvenlik açısından internet, kamera ve elektrik sistemleri büyük önem taşıyor ve bu konularda çalışma yapılmakta” dedi.
Ziba, müzelerin TİKA ve Türkiye’nin finansmanıyla yenilendiğini de sözlerine ekledi.
“BİRİNCİ DERECE SİT ALANLARINA HİÇBİR MÜDAHALE YAPILAMAZ”
Alsancak Çıkarma Plajı ve Mare Monte gibi tarihi yapılar hakkında bilgi veren Ziba, “Eski eserlerin bulunduğu alanlar, çıkan eserlerin niteliğine göre sit alanı olarak ilan ediliyor.
Bu ilanlar, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından yapılıyor.
Eğer bu alan 1.
Derece sit alanı ise, burada hiçbir müdahale yapılamaz. İkinci derecede sit alanlarında tarım yapılabilir, 3. derecede ise proje getirmeden müdahale edilemez” dedi.
Ziba, zamanında izinsiz yapılan yapıların mevcut olduğunu, fakat şu anda yeni projelerin onay alması gerektiğini ifade etti. “Vakıflar İdaresi’ne ait olan ve bizim tarafımızdan kiralanan yerlerde de projelerin onay almadan yapılması mümkün değildir” diye ekledi.
ZİBA, DAİRE’NİN DEVAM EDEN ÇALIŞMALARI HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Ziba, Dairenin çalışmaları hakkında bilgi vererek, “Tamamlanan projeler, devam eden projeler ve hedeflediğimiz projeler var.
Mağusa’ya girişi sağlayan kapıların restorasyonu tamamlandı ve 14 Ocak’ta ait olduğu yere yerleştirildi.
Bu, turizm ve kültür adına önemli bir katkı sağladı.
Mevlevi Müzesi, Lefke Maden Müzesi ve Girne Güzel Sanatlar Müzesi açılışları için hazırlıklarımız sürüyor.
Ayrıca, Ercan Havalimanı’na müze yapmak için çalışmalar başladı” dedi.
DENİZALTI BATIKLARI
Ziba, denizaltı batıkları hakkında da önemli bilgiler paylaştı. “Ülkede yalnızca belirli bir bölgede dalış yapılabilir. İki arkeolog kadın dalgıç, su altı arkeolojisi eğitimi almıştır.
Bunun dışında başka kimselerin su altına dalması yasaktır.
Bu alanlardan bulunan nesneleri belgelemek amacıyla dalış yapıyoruz.
Yerinden çıkartma imkanımız yok; dalışlar sadece izinli bölgede, yani Tatlısu Çiftlikdüzü bölgesinde gerçekleştirilmektedir” dedi.
“ENVANTERLERİMİZ DEFTERLERDE, DİJİTAL ORTAMA GEÇİRMEMİZ GEREKİYOR”
Ziba, eski eser depoları hakkında da bilgi vererek, “Müzelerde sergilediğimizden çok daha fazla eser depolarda mevcut.
Gazimağusa ve Lefkoşa’daki depolarımızda eserlerimiz muhafaza ediliyor. 2025 bütçesine bu depoların iklimlendirilmesi için gerekli yatırımlar ekledik ve yeni yer arayışlarımız sürüyor.
Depolardaki eserlerimizin envanterleri mevcut, ancak yıllardır el yazısıyla tutuldu.
Dijital ortama geçirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
TÜRK YURDU ÜLKELERİ VE TÜRK-SOY ZİYARETLERİ
Ziba, yurt dışına yaptıkları ziyaretler hakkında da bilgi vererek, “Göreve geldiğimde Türk Yurdu ülkeleri ve Türk-Soy müzeler birliği toplantısına katıldım.
Türkmenistan’da Türk-Soy müzeler birliği üye müdürleri ile tanışma fırsatım oldu ve onların müzelerini ziyaret ettim.
KKTC adına müze koordinatörlüğüne seçildim.
Ekim ayında Ankara’da müzeleri geliştirmekle ilgili bir toplantıya katıldım.
Güzel bağlantılar kurduk ve önümüzdeki aylarda Türk-Soy müzeler birliği koordinatörlerini KKTC’ye davet ederek işbirlikleri yapacağız” dedi.
Programın sonunda Ziba, “Müze ve eski eserlerimizin tanıtımını yeterince yapamıyoruz.
Hazırlayacağımız projeler ve videolarla tanıtım yapmak çok önemli.
Müzelerimize yeterince ziyaretçi gelmiyor dememeliyiz; bunları tanıtmalıyız ki ziyaretçi sayımız artsın.
Her şeyin başı eğitimdir.
Gelecek nesillerimizi kültürel değerleri ve mirasları konusunda bilinçli bireyler olarak yetiştirmeliyiz” şeklinde son sözlerini belirtti.