Euro Bölgesinde Ekonomik Durgunluk ve Almanya’nın Durumu
Euro bölgesindeki ekonomik durgunluğun etkileri ve Almanya’nın bu süreçteki durumu üzerine derinlemesine bir analiz. Ekonomik göstergeler, piyasa dinamikleri ve geleceğe dair öngörülerle dolu bir içerik.
Euro Bölgesinde Ekonomik Gelişmeler
Euro Bölgesi, geçmişte büyümenin motoru olarak kabul edilen Almanya’nın, üst üste iki yıl boyunca azalan üretim nedeniyle zorlu bir dönemden geçiyor.
Almanya, bu süreçte 2024’ün son çeyreğini büyüme kaydetmeden kapattı.
Avrupa Birliği’nin istatistik ajansı Eurostat, 20 ülkeden oluşan euro bölgesinde gayri safi yurtiçi hasılanın, 2024’ün son çeyreğinde sıfır artışla sabit kaldığını bildirdi.
Bu durum, ekonominin yüzde 0,1 oranında büyüyeceği yönündeki beklentilerin altında gerçekleşti.
Ekonomik durgunluğun sebeplerinden biri, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni yönetimi altında olası ticaret kesintilerinin yarattığı belirsizlikler ve enflasyonun etkisiyle harcamalarını azaltan tüketicilerin temkinli davranmasıdır. Üçüncü çeyrekte yaşanan yüzde 0,4’lük büyümenin ardından, son çeyrekte ekonomik güç kaybı yaşandı.
Siyasi Gelişmelerin Etkisi
Almanya, Rusya’dan gelen ucuz enerji kaynağının kaybı, aşırı bürokrasi ve Berlin’deki siyasi belirsizlik gibi birçok olumsuz faktörle başa çıkmak zorunda kaldı.
Sonuç olarak, dördüncü çeyrekte yüzde 0,2 oranında küçülme yaşandı.
Almanya’nın Avrupa’nın en büyük ekonomisi olarak, 2024 yılının tamamında da yüzde 0,2 oranında küçülmesi bekleniyor.
Bu durum, üst üste ikinci yıl boyunca üretimin azaldığını gösteriyor.
2024 yılı için de ekonomik beklentiler pek iç açıcı değil.
Alman hükümeti, Çarşamba günü 2025 yılı için büyüme tahminini yüzde 1,1’den yüzde 0,3’e düşürdü.
Almanya ve Fransa gibi önde gelen ekonomiler, hükümet harcamaları, düzenlemeler ve vergiler konusunda belirsizlikler nedeniyle işletmeleri ve tüketicileri huzursuz eden siyasi çalkantılarla karşı karşıya kaldı.
Almanya’daki bu karışıklık, Sosyal Demokrat Şansölye Olaf Scholz’un iktidar koalisyonunun çöküşü sonrası, ekonomiyle ilgili ne yapılacağı konusunda süregelen tartışmalarla daha da derinleşti.
Bu belirsizliğin sona ermesi, 23 Şubat’ta yapılacak olan ulusal seçimlerden sonra mümkün olabilir.