GKRY’nin Sözde Ulusal Deniz Mekansal Planı ve Kıbrıs Türk Halkının Hakları
GKRY’nin Sözde Ulusal Deniz Mekansal Planı, Kıbrıs Türk halkının haklarını ihlal eden bir belge olarak öne çıkıyor. Bu içerikte, planın detayları ve etkileri ile Kıbrıs Türk halkının uluslararası hukuk çerçevesindeki hakları ele alınmaktadır.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Sözde Ulusal Deniz Mekansal Planı
Dışişleri Bakanlığı, son dönemlerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından hazırlanan sözde “Ulusal Deniz Mekansal Planı” ile ilgili olarak dikkat çekici bir açıklama yaptı.
Bu haritaların, Kıbrıs Rum tarafının adanın tek meşru sahibi olduğu yönündeki asılsız iddialarını destekler nitelikte olduğu vurgulandı.
Açıklamada, “Yalnızca Kıbrıs Rum halkını temsil etmekte olan GKRY’nin adanın tümünü ilgilendiren konularda tek başına adım atma yetkisi bulunmamaktadır.
Ayrıca, Kıbrıs Türk halkı adına herhangi bir söz söyleme veya adım atma yetkisi de yoktur.” ifadesine yer verildi.
GKRY’nin tek taraflı olarak Avrupa Birliği’ne üyeliğinin kabul edildiği hatırlatılarak, Avrupa Birliği’nin de Kıbrıs Türk halkını ilgilendiren ve devletlerin yetkisinde olan konularda herhangi bir görüş beyan etme yetkisinin bulunmadığı belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
- “Tüm yapıcı çağrılarımıza rağmen, başta Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervleri olmak üzere, Kıbrıs Türk halkının ada ve etrafındaki haklarını hiçe saymaya devam eden GKRY’nin girişimlerini kayıtsız ve şartsız bir şekilde destekleyen Avrupa Birliği’nin, bu kez de sözde ‘ulusal deniz mekânsal planlaması’ marifetiyle Kıbrıs Türk halkının ada etrafındaki haklarını gasp etme teşebbüsüne destek verdiğini görmekteyiz.”
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği’ni şu şekilde uyardı:
- “Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü gibi özden gelen haklarını tanımaya, Kıbrıs Türk halkının ada ve etrafındaki hak ve çıkarlarını görmezden gelmeye son vermeye ve hali hazırda ciddi sınamalardan geçmekte olan Doğu Akdeniz bölgesine yönelik faaliyetleriyle gerginliği artırmak yerine, adadaki iki devlet arasında diyalog ve işbirliğini tesis edici bir tutum sergilemeye davet ediyoruz.”