İmamoğlu Hakkında Hazırlanan İddianame ve Başsavcı Gürlek’in Mağduriyeti

İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianame ve Başsavcı Gürlek’in mağduriyeti üzerine derinlemesine bir analiz. Bu içerikte, iddianamenin detayları ve Gürlek’in durumu hakkında önemli bilgiler bulabilirsiniz.

İmamoğlu Hakkında Hazırlanan İddianame ve Başsavcı Gürlek’in Mağduriyeti

İmamoğlu Hakkında Hazırlanan İddianame ve Başsavcı Gürlek’in Rolü

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Başsavcı Akın Gürlek “mağdur” sıfatıyla yer aldı.

Anadolu Ajansı (AA) tarafından aktarılan haberlerde, iddianamede İmamoğlu’nun katıldığı bir panelde kullandığı ifadelerin suç teşkil ettiği tespit edilerek resen bir soruşturma başlatıldığı belirtildi.

İddianamede, halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevini sürdüren Akın Gürlek’in, geçmişte terör suçlarına bakmakla görevli ağır ceza mahkemelerinde başkanlık, sulh ceza hakimliği ve Adalet Bakan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu hatırlatıldı.

Gürlek’in görev yaptığı dönemlerde ve günümüzde, terör örgütü DHKP/C başta olmak üzere çeşitli terör örgütleri tarafından hedef alındığına dikkat çekildi.

Gürlek’in, terör örgütlerinin çeşitli basın ve yayın organlarında, sosyal medya hesaplarında açık kimlik bilgileri ve fotoğraflarıyla tehdit edildiği ifade edilerek, İmamoğlu’nun bu konuşmasıyla Gürlek’i hedef gösterdiği vurgulandı. İddianamede, İmamoğlu’nun aleni bir şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini yürüten Akın Gürlek’i küçük düşürmeyi amaçladığı ve bu nedenle “terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme” suçunu işlediği kaydedildi.

İddianamede ayrıca, İmamoğlu’nun ifadelerinin düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, suça konu olan ibarelerin ve konuşmanın, Gürlek’in saygınlığına zarar vermeyi amaçladığı ve bu eylemin ifade hürriyeti kapsamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı belirtildi. İmamoğlu’nun konuşmasında Başsavcı Gürlek ve onun aile yakınlarının hedef alındığı, bu durumun zarara veya kötülüğe yol açabileceği ifade edildi.

Bu bağlamda, “Fiilin mağdur üzerinde korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olduğu” değerlendirmesi yapıldı.

Memuriyet Hizmetlerinden Yoksun Bırakılması Talebi

İddianamede, İmamoğlu’nun 27 Ocak’ta düzenlediği bir basın toplantısında, mahkemelerde bilirkişi olarak görevli bir kişiyi, gerçeğe aykırı bir şekilde tek bilirkişi olarak göstererek, soruşturma şüphelileri lehine sonuçlanması amacıyla alenen hedef gösterdiği ve bu bağlamda ismini açıkladığı ifade edildi.

BU HABER SENİN İÇİN  Sahte Satış Sözleşmeleri ile Dolandırıcılık Davası

Bu durumun “yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs etmek” suçunu oluşturduğu belirtildi.

İki olayı bir arada değerlendiren iddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun, sahip olduğu konumu ve nüfuzunu basın önünde aleni bir şekilde kullanarak yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı hedeflediği ifade edildi. İddianamede, İmamoğlu’nun “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret”, “tehdit” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Ayrıca, Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrası gereği, “kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır.” maddesinin uygulanması talep edilmiştir. İddianame, değerlendirilmek üzere ağır ceza mahkemesine gönderilmiştir ve mahkeme heyetinin incelemesi sürmektedir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ