Kalp Krizi ve Önleme Yöntemleri

Kalp Krizi Hakkında Bilgiler

Lit Hastanesi Anti-Aging ve Metabolik Tip Fellow’u Doktor Ahmet Özyiğit, kalp krizinin ülkemizdeki ölüm oranları üzerindeki etkisini vurgulayarak, “Ülkedeki ölümlerin yüzde 40’tan fazlası kalp krizinden kaynaklanmaktadır.

Bu nedenle kalp sağlığı bizim için son derece önemli bir konudur.

Yaşam tarzı değişiklikleri ve stres, kalp krizinin tetikleyicileri arasında yer almaktadır.

Bunun yanı sıra, beslenme şeklimiz de kalp sağlığımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir” dedi.

COVID Aşılarının Kalp Krizine Etkisi

Covid aşılarının kalp krizine olan etkileri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özyiğit, “Genç ve ani ölümlerde covid aşılarının bu noktada çok bir etkisi olduğuna inanmıyorum. 2020 yılında kalp krizi ölümleri üzerine yazdığım bir makale var ve o zaman aşılarla tanışmamıştık.

O dönemde aşılar henüz icat edilmemişti.

Ancak, kesin olarak aşıların masum olduğunu da söyleyemem; ani ölümlerin sebebini yalnızca aşılara yüklemek yanıltıcı olur” ifadelerini kullandı.

Kalp Krizi Tipleri

Özyiğit, kalp krizinin tiplerini açıklayarak, “Kalp krizleri genel olarak iki kategoriye ayrılır. 30-40-50’li yaşlarda ortaya çıkan kalp krizlerinin ölüm riski daha yüksektir.

Kalp krizlerinin yaklaşık %50’sinin ilk semptomu ölümle sonuçlanmaktadır.

Ani bir şekilde ölüm gerçekleşir ve bu durumu engellemek oldukça zordur.

Toplum olarak ve bireysel olarak alabileceğimiz en iyi önlem, yaşam tarzımızda köklü değişiklikler yaparak hayat kalitemizi artırmaktır.” dedi.

Kalp krizinin tipleri hakkında şu bilgileri verdi:

• Tip 1: Damarlarda oluşan plakların koparak daha ince bir kalp damarını tıkaması ve bu durumun kalbe yeterli kan gitmemesine yol açarak kalp hücrelerinin ölmesine neden olmasıdır.
• Tip 2: Kalbin ihtiyacı olan oksijenle kalbe giden oksijenin farklılık göstermesi sonucu ortaya çıkar.

  Bu durum kalp spazmları ve pıhtı oluşumu gibi sorunları içerebilir.

Kalp Krizini Önleme Yöntemleri

Kalp krizini önlemek için atılması gereken adımlar üzerine de konuşan Özyiğit, “Beslenme, kalp sağlığını korumada en önemli faktördür.

Yapılan araştırmalar, Akdeniz usulü beslenmenin kalp krizi riskini %17 oranında azalttığını göstermektedir.

Akdeniz diyeti; taze sebze, meyve, baklagiller ve zeytinyağı gibi düşük doymuş yağ oranına sahip gıdalardan oluşur.

Hayvansal katı yağların tüketimi mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır.

Zeytinyağı, doymamış yağ oranı yüksek olan ve Omega 3 yağ asitleri bakımından zengin bir yağdır.

Ayrıca avokado tüketimi de önemli bir yer tutar; avokado tüketen bireylerde kolesterol seviyeleri daha düşüktür.

Bu gibi küçük değişiklikler, kalp sağlığımız üzerinde ciddi bir etki yapabilir” şeklinde konuştu.

Kilo ve Kalp Sağlığı

“Kilo, kalp krizi riskini artıran önemli bir unsurdur” diyen Özyiğit, “Aşırı kilolu bireylerde yağ oranı yüksek olduğu için tansiyon ve kolesterol seviyeleri de artış göstermektedir.

Organ yağlanması daha fazla olur ve bu durum vücuda verilen hasarı artırır.

Kilonuzla barışık olmamalısınız.

Sağlıklı beslenmeyi hayatınıza dahil ederseniz, hem kilo vermeniz daha kolay olur hem de kalp krizi riskini azaltabilirsiniz.

Sağlıklı bir kiloda olmak, hayatınızı kurtarabilir” ifadelerini kullandı.

Alkol ve Sigara Kullanımının Etkileri

Alkol ve sigara kullanımının kalp krizine etkileri üzerine görüşlerini paylaşan Özyiğit, “Her akşam bir kadeh alkol içmenin kalp krizini önleyici olduğu yönünde bir inanış var; ancak bu doğru değildir.

Aşırı alkol tüketimi damarlarımıza ve kalbimize zarar verebilir.

Alkolün birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır.

Sigara içmek de vücudumuza çeşitli toksinler aldırarak DNA’mıza zarar verir.

Bu etkilerin, zamanla kartopu gibi büyüyen bir etkisi vardır.

Yapılan son araştırmalar, çok az miktarda alkolün bile zararlı olduğunu göstermektedir.

Alkolü mümkünse hiç içmemek en sağlıklı tercih olacaktır.

Eğer alkol kullanımını kısıtlarsanız ve mümkün olduğunca az içerseniz, bu size ciddi bir zarar vermez” dedi.

Sporun Önemi

Kalp sağlığı açısından egzersizin önemine dikkat çeken Özyiğit, “Egzersiz, kalp kasını güçlendirir.

Kalp bir pompadır ve ne kadar güçlü olursa, kalp sağlığınız o kadar iyi olur.

Ancak, egzersizi kilo vermek için değil, sağlıklı olmak için yapmalısınız.

Egzersizi bir zorunluluk olarak görmemeli, keyif alarak yapmalısınız.

Eğer spor salonuna gitme konusunda potansiyel olarak kararlı değilseniz, basit egzersizlerle başlamanızı öneririm.

Zamanla alışkanlık haline getirebilir ve hayatınıza düzenli spor ekleyebilirsiniz” dedi.

Uykunun Kalp Sağlığındaki Rolü

Uyku kalp sağlığı için kritik bir unsur olduğuna dikkat çeken Özyiğit, “Uyku, sağlığımız üzerinde göz ardı edilemeyecek bir etkiye sahiptir. 4-5 saatlik bir uyku, kimseye yeterli gelmez.

Yetersiz uyku, beyin sağlığını olumsuz etkiler ve birçok olumsuz durumu tetikler. 7-8 saat uyku, vücudu yeterince dinlendirir.

Dinlenme sırasında proteinlerimiz, DNA hasarlarını onarır.

Uykusuzluk, kan şekerinin yükselmesine, tansiyonun ise düşmesine neden olur.

Yeterli uyku, yüksek tansiyon riskini azaltır ve stres seviyesini kontrol altında tutar.

Gece uyumadan 2-3 saat önce yemek yememek de önemlidir; çünkü uyku dinlenme vaktidir ve yemek yediğinizde vücut çalışmaya devam eder” uyarısında bulundu.

Sosyal Çevrenin Kalp Sağlığı Üzerindeki Etkisi

Son olarak, sosyal çevrenin kalp sağlığı üzerindeki etkisine değinen Özyiğit, “Sosyal çevre ve ilişkiler, kalp sağlığı için son derece önemlidir. İnsanlar mutlu olduğunda stres seviyeleri düşer ve bu durum kalp sağlığında olumlu bir etki yaratır” dedi.