Bu Site Satılıktır

Kıbrıs Konusu ve Çözüm Stratejileri: Şükrü Sina Gürel’in Yorumu

Kıbrıs konusuna Şükrü Sina Gürel’in analitiğiyle çözüm stratejileri; taraflar için uygulanabilir, öngörülebilir ve güncel bir bakış.

Kıbrıs Konusu ve Çözüm Stratejileri: Şükrü Sina Gürel’in Yorumu

AK Parti ve gönüllü aktivizmin son dönemde aldığı yönü vurgulayan Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye’nin Kıbrıs’tan Sorumlu Eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel, Rum tarafının eşitlik ilkesine yeterince bağlı olmadığını belirterek, adada çözümün biçimine dair önemli tespitler ortaya koydu. Özellikle iki devletli yaklaşımının en gerçekçi yol olduğunu ve bunun dışında kalan senaryoların Kıbrıs Türkü için risk taşıdığını ifade etti.

Gürel; “Tek çözüm iki devlettir” ifadesiyle, Kıbrıs Türkü’nün kendi varlığını sürdürmesi gerektiğini ve Rum tarafının ırkçı yaklaşımlarını sürdürdüğünü belirtti. Devlet varlığını sürdürmenin kenetlenmiş bir toplum olarak intihar anlamına gelebileceğini vurguladı. Uluslararası alanda da Türkiye’nin öncü adımlarla bu politikayı desteklemesi gerektiğini dile getirdi. Detay programında Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtlayan Gürel, Kıbrıs sorununda iki devletli çözümden başka bir yaşayabilir yol olmadığını vurguladı.

1950’lere dönülmesi gerektiğini söyleyen Gürel, Makarios dönemindeki Rum yönetiminin adaya ortaklık devletine kerhen evet dediğini hatırlattı. Kabinenin EOKA üyelerinden oluştuğunu anımsatan Gürel, Akritas Planı ile Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanma hedefinin güncelliğini koruduğunu belirtti. Eğer o dönemde hakaniyetli bir tutum sergilenmiş olsaydı, Kıbrıs Türkleri 1974’e kadar adanın önemli bir kısmını kaybetmezdi ve ambargolar uygulanmazdı, dedi.

Rumlar Türkleri azınlık olarak görüyor sözlerini anımsatan Gürel, Rum Ulusal Konseyi’nin maksimalist tavrını eleştirdi. Kıbrıs Türklerinin eşit ortak olarak bir devlet içinde olma yönündeki isteğini 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti ile gösterdiğini belirtti; buna rağmen karşılık alamadıklarını ifade etti. Günümüzde iki devletli çözümden başka yaşanabilir bir yol olmadığını ve ayrılıkçılığın ilerlememesi için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Gürel, Kıbrıs Türklerinin devletine sahip çıkması gerektiğini belirtti ve AB süreçlerinde de bu duruşun korunması gerektiğini söyledi.

KKTC’nin tanınması ve varlığını sürdürmesi konusuna değinen Gürel, KKTC’nin Türk varlığının ileri karakolu niteliğinde olduğunu ifade etti. Türkiye ile kurulan ilişkiler ve uluslararası adımların KKTC’nin tanınması yolunda etkili olabileceğini, bunun için toplumsal ve politik düzeyde kararlı adımların atılması gerektiğini belirtti. Devletten vazgeçmek intihardır ifadesiyle son sözlerini noktalayan Gürel, KKTC’nin tanınması gerekmese bile varlığını sürdürebileceğini ancak iki devletli politikanın ilerlemesinin en güvenli yol olduğuna dikkat çekti. Ayrıca Filistin örneği üzerinden, tanınmanın tek başına ülkeleri güçlendirmediği tespitini de paylaştı.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ