Kıbrıs Otizm Derneği’nden 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü Açıklaması

Kıbrıs Otizm Derneği, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla önemli bir açıklama yaptı. Dernek, otizm spektrumundaki bireylerin eşit haklara sahip bireyler olarak toplumun her alanında var olmalarının gerektiğini vurguladı. Yapılan bildiride, otizmin bireylerin farklılıklarını kabul eden, onları destekleyen ve eşit fırsatlar sunan kapsayıcı bir toplum anlayışıyla ele alınması gerektiği ifade edildi.

Otizm spektrumundaki bireyler ve ailelerinin sağlık, eğitim ve sosyal yaşam gibi temel haklardan eşit şekilde yararlanmasının zorunlu olduğu belirtilirken, bu bireylerin hâlâ eğitim, sağlık ve sosyal yaşamda pek çok engelle karşılaştıkları kaydedildi. Bildiride, “Toplum olarak bu engelleri kaldırmak ve ötekileştirmeyen bir yaşam alanı oluşturmak hepimizin sorumluluğudur” denildi.

Erken Tanı ve Müdahale Vurgusu

Bildiride, otizm spektrumundaki çocuklara erken yaşta ulaşmanın kritik önemi vurgulandı. Özellikle 0-3 yaş grubundaki çocuklara yönelik tarama programlarının gerekliliğine dikkat çekildi. Erken tanı sayesinde çocukların müdahale programlarına dahil edilerek gelişim süreçlerinden en iyi şekilde yararlanabilecekleri belirtildi. Bu hizmetlerin, yasal düzenlemelerle kim, ne zaman, nerede ve nasıl sunulacağının açık bir şekilde belirlenmesi gerektiği ifade edildi.

Ayrıca, erken çocukluk müdahalelerinde ailenin sürece dahil edilmesinin ve eğitimci, uzman ile uygulayıcı sayısının nicelik ve nitelik açısından artırılmasının önemine de dikkat çekildi.

Eğitimde Kapsayıcı Yaklaşım Çağrısı

Otizm spektrumundaki bireylerin ihtiyaçlarına uygun destek eğitim hizmetlerinin sunulduğu genel eğitim ortamlarında, tipik gelişim gösteren akranlarıyla birlikte eğitim almasının gerekliliği vurgulandı. Ancak ülkede bu bireylerin eğitime erişiminde ciddi engellerin bulunduğu, kaynaştırma uygulamalarının yalnızca fiziksel yeterlilikle sınırlı kaldığı bildirildi. Bu bağlamda, kaynaştırma uygulamalarının başarıya ulaşması için öğretim programlarından ölçme-değerlendirme süreçlerine kadar uyarlamalar yapılması gerektiği ifade edildi.

Öğretmenlerin bu süreçlerde bilgi ve becerilerinin artırılması, okullarda yeterli sayıda özel eğitim öğretmeni istihdam edilmesi ve bireyselleştirilmiş eğitim planlarının etkili bir şekilde uygulanmasının zorunlu olduğu kaydedildi. Eğitim alanında, bireylerin gereksinimlerine uygun müdahale programlarının oluşturulması ve özel eğitim hizmetlerini denetleyecek güçlü bir mekanizmaya ihtiyaç olduğu da belirtildi. Bilimsel dayanaklı özel eğitim uygulamalarının yasalarla zorunlu hale getirilmesi gerektiği vurgulandı.

Sağlık Hizmetlerine Engelsiz Erişim Talebi

Otizmli bireylerin sağlık sisteminde yeterli hizmete ulaşamadıkları dikkat çekilen bildiride, erken çocukluk döneminde başlayan otizmin yaşam boyu etkiler bıraktığı, ancak sağlık sistemindeki farkındalık ve uzman eksikliği nedeniyle bireylerin ihtiyaç duydukları hizmetlere ulaşmada zorluk yaşadığı ifade edildi. Sağlık profesyonellerinin bilinçlendirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiği kaydedildi.

Sosyal Yaşamda Daha Fazla Yer

Bildiride, otizm spektrumundaki bireylerin topluma katılımının önemine de vurgu yapıldı. Sosyal yaşamda daha fazla yer bulmaları ve ayrımcılığın önlenmesi için iş, sanat ve spor alanlarında gerekli adımların atılması gerektiği belirtildi. Kıbrıs Otizm Derneği, toplumsal farkındalığın artırılması ve otizm spektrumundaki bireylerin haklarının savunulması için çalışmalarına devam edeceğini duyurdu.

Açıklamada, “Otizmi anlamak, çeşitliliği kucaklamak ve eşit haklar için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.