Kıbrıs Sorunuyla İlgili Güncel Gelişmeler ve Liderler Görüşmesi

Güney Kıbrıs ve KKTC’den Güncel İlerlemeler

Kıbrıs sorunuyla ilgili son gelişmeler, liderlerin yaptığı görüşmeler ve alınan kararlar çerçevesinde şekilleniyor. Hristodulidis, geçiş kapılarıyla ilgili önerisine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, Pile bölgesinde gerçekleştirilecek anlaşmanın uygulanmasıyla ilgili bugün açıklama yapılması öngörülüyor. Ayrıca, Haspolat’taki atık su arıtma tesisi konusundaki gelişmelerde Tatar’dan olumsuz yanıt alınmış durumda.

Hristodulidis, bugün gerçekleştirilen liderler görüşmesinde, ilerleme sağlanan tek alanın çevre konusunda olduğunu belirtti. Bu kapsamda, toplam 30 mezarlığın, 15’i Güney Kıbrıs’ta, 15’i KKTC’de olmak üzere, temizlenip restore edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Bu adımlar, taraflar arasında ortak çalışma ve uzlaşıyı temsil ediyor.

Birleşmiş Milletler ve Genel Sekreterlik Faaliyetleri

Bugün, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın ev sahipliğinde gerçekleşen liderler görüşmesi sonrası, Hristodulidis tarafından basına açıklamalarda bulunuldu. Kıbrıs sorunu için sürdürülen diplomatik çabaların kararlılıkla devam edeceğine vurgu yapıldı. Ayrıca, Rum Hükümeti’nin, uluslararası toplumun müzakereleri yeniden başlatma yönündeki inisiyatifine aktif olarak katkıda bulunması gerektiğine dikkat çekildi.

Görüşmeler ve Tatar’ın Protesto Eylemleri

Haberlere göre, liderler toplantısının önemli bir bölümünü, Tatar’ın KKTC’deki Rum mallarının “gasp edildiği” iddiasıyla yaptığı protesto ve bu durumu gündeme getirmesi oluşturdu. Ayrıca, Tatar’ın hem görüşme sırasında hem de Ledra Palace Otel’den ayrılırken, Stewart’tan bu protestosunu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’e iletmesini talep ettiği iddia edildi.

Hristodulidis’in Protesto ve Diplomatik Yaklaşımı

Hristodulidis, Tatar’ın protestosuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle, 15 Ekim’de New York’ta Genel Sekreter ile gerçekleştirdiğimiz görüşmede, Tatar bu konuyu gündeme getirdi ve Genel Sekreter de demokratik ülkelerde yürütme organlarının yargıya müdahale etmediğini belirtti. Bu durumu tekrar vurguladım. Tatar’a, Kıbrıs’ın bölgedeki en güçlü ilişkiler kurduğu ülkelerden biri olan İsrail’i örnek gösterdim ve dün orada bulunduğumu anlattım. İsrail Cumhurbaşkanlığı önünde, Aykut’un ve iş birliği içinde olduğu kişilerin protesto eylemi yapmasıyla ilgili olarak, cevabım net oldu: Biz demokratik bir ülkeyiz ve yargıya müdahale etmeyiz.”

Bu gelişmeler, Kıbrıs sorununa ilişkin sürdürülen diplomatik çabaların ve taraflar arasındaki iletişimin ne denli kritik olduğunu bir kez daha gösteriyor.