Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği’nden Cezaevi Personel Eksikliği Uyarısı
Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği, cezaevi personel eksikliği konusunda uyarıda bulundu. Güvenlik ve personel yetersizliği önemli bir sorun olarak gündemde.

Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği, cezaevlerinde yaşanan ciddi personel eksikliği nedeniyle ortaya çıkan sorunlara dikkat çekerek, acil ve kalıcı çözümler üretmek amacıyla yetkililere çağrıda bulunmuştur. Birlik yönetimi tarafından yapılan açıklamada, Merkezi Cezaevi Müdürlüğü’nün özellikle ilk atama dönemlerinde açılan boş kadroların doldurulması için defalarca talepte bulunulmasına rağmen, bu taleplerin henüz karşılanmadığı ve personel alım onaylarının hükümetin yetki alanında olmasına rağmen bekletildiği ifade edilmiştir.
Açıklamada, özellikle 2022 yılında Lefkoşa Sanayi Bölgesi Cezaevi binasından Haspolat Kirli Sanayi Bölgesi Cezaevi Yerleşkesi’ne taşınma öncesinde yapılması gereken personel istihdamlarının zamanında gerçekleştirilmediğine vurgu yapılmış ve şu sözlerle sorunlar dile getirilmiştir: “Artık bıçak kemiğe dayanmamış, kemiği kesmeye başlamıştır.”
Birlik, cezaevlerinin temel amacının insan odaklı hizmetler sunmak olduğunu, bu nedenle en küçük hataların ve hizmet aksaklıklarının geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekmiştir. Sağlık, güvenlik ve teknik hizmetlerin kesintisiz devam etmesi gerektiğini belirten açıklamada, personel yetersizliğinin bu hizmetlerin sürdürülebilirliği üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği uyarısı yapılmıştır.
Ek olarak, kapasitenin artırılmış olmasına rağmen yeni cezaevi binasının tüm tutuklu ve mahkumları barındırmaya yetmediği ve bu nedenle halen kullanılmaya devam edilen Lefkoşa Sanayi Bölgesi Cezaevi binasının devre dışı bırakılmasının planlandığı belirtilmiştir. Ancak, mevcut personelin sayısız fedakarlık ve zorunlu görev paylaşımlarıyla iki farklı yerde hizmet vermeye devam ettiği vurgulanmıştır.
Cezaevlerinin temel görevleri arasında mahkum ve tutukluları ıslah etmek, kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak, topluma yeniden entegrasyonlarını sağlamak, meslek sahibi yaparak yaşam kalitelerini artırmak ve toplumda faydalı bireyler olarak yaşamlarını sürdürmelerine katkıda bulunmak olduğu hatırlatılmıştır. Ancak, mevcut personelle yalnızca tutukluları toplumdan izole etme ve ayrıştırma gibi temel görevlerin yerine getirilebildiği ifade edilmiştir.
Son olarak, gereken personel alımlarının özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle uygulanan seçim yasaklarının başlamasından önce yapılmasının hayati önemde olduğu ve 2025 yılı sonuna kadar tüm eksik kadroların doldurulmasının kaçınılmaz olduğu vurgulanmıştır. Bu adımların, cezaevlerinin sürdürülebilirliği ve insan odaklı hizmetlerin kesintisiz devamı açısından büyük önem taşıdığı ifade edilmiştir.