Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz’den Ekonomik Varlık Mücadelesinde Yeni Bir Dönem
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, ekonomik varlık mücadelesinde yeni dönem ve stratejiler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Giriş
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Sayın Turgay Deniz, Kıbrıslı Türklerin tarih boyunca sürdürdüğü siyasi ve ekonomik mücadelelerin günümüzde yeni bir aşamaya geçtiğine dikkat çekti. Deniz, yaptığı açıklamada, “Kıbrıslı Türklerin varoluş ve bağımsızlık mücadelesi sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik bir varoluş mücadelesidir” ifadelerini kullandı. Bu sözler, bölgenin ekonomik gelişimine ve sürdürülebilir kalkınmasına verilen önemi vurgulamaktadır.
Konferans ve Katılımcılar
KTTO Başkanı Turgay Deniz ve Kuzey Kıbrıs Bankalar Birliği Başkanı Sayın Olgun Önal, yakın zamanda gerçekleşen ve geniş katılımla gerçekleştirilen “Türkiye ve Dünya Ekonomisindeki Güncel Gelişmeler ile Gelecek Vizyonları” konulu uluslararası konferansta bir araya geldi. Bu etkinlik, bölgedeki ekonomik dinamiklerin ve geleceğe yönelik stratejilerin masaya yatırıldığı önemli bir platform oldu.
Ekonomik Gelişmeler ve Riskler
Deniz, yaptığı konuşmada, dünya genelinde uygulanan farklı para ve maliye politikalarının, ekonomik büyüme hızını yavaşlatmaya ve enflasyonla mücadeleye odaklanmışken, aynı zamanda küresel ticaret gerilimlerinin ve jeopolitik belirsizliklerin ekonomik görünümü karmaşıklaştırdığını belirtti. Uluslararası kuruluşların hazırladığı raporlar ışığında, jeopolitik risklerin arttığını ve ekonomik istikrarı tehdit eden boyutlara ulaştığını vurguladı.
Deniz şunları ekledi: “Jeopolitik ve ekonomik gelişmeler, özellikle kırılgan ekonomik yapıya sahip ülkeleri daha fazla etkiliyor. KKTC ekonomisi de bu küresel gelişmelerden payını alıyor. Pazarların açık olması, ekonomik kırılganlıkları artırarak, bölgesel ve küresel dalgalanmalara karşı dayanıklılığı sınamaktadır.”
Güçlü Bir Ekonomik Yapı İçin Alınması Gerekenler
Deniz, sürdürülebilir bir gelecek inşası için güçlü ve dirençli bir ekonomik yapıya ihtiyaç olduğunu belirtti. Bu kapsamda;
- Stratejik ve yapısal reformların acilen hayata geçirilmesi,
- Kaynakların etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması,
- Yüksek katma değer üreten sektörlere odaklanılması,
- İstikrarlı ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek politikaların uygulanması,
- Rekabet gücünü artıracak girişimlerin teşvik edilmesi gerektiğine
işaret etti. Ayrıca, ekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması için yapısal reformların vazgeçilmez olduğunu vurguladı.
KKTC Ekonomisinin Güncel Durumu ve Gelişim Alanları
Deniz, KKTC’nin ekonomik açıdan verimli ve dayanıklı bir yapı oluşturması gerektiğinin altını çizdi. Bu doğrultuda;
- Mali disiplin ve tasarruf ilkelerinin güçlendirilmesi,
- Kamuda hizmet sunumunun etkinleştirilmesi,
- Yatırım ortamının iyileştirilmesi,
- Finans sektörünün gelişimine ve yeni yatırım fırsatlarının yaratılmasına odaklanılması,
- Özellikle finansmana erişimin kolaylaştırılması ve özel sektörün desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Deniz, ayrıca, KKTC’nin rekabet avantajının hizmet sektöründe olduğunu vurgulayarak, güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomi için özel sektörün güçlendirilmesi ve rekabet gücünün artırılmasının temel koşul olduğuna dikkat çekti.
Rekabetçilik ve İş İklimi
Başkan Deniz, sektörlerin rekabetçi olmasını sağlayacak ortamın oluşturulması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:
- Daha çok yatırım yapılmalı,
- Daha fazla istihdam sağlanmalı,
- Üretim ve hizmetlerin kalite ve verimliliği artırılmalı,
- Nitelikli iş gücü geliştirilerek dijitalleşme desteklenmeli,
- Ulaşım ve altyapı imkanları güçlendirilmelidir.
Bu adımlar, bölgenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunacak ve sürdürülebilir büyümeyi sağlayacaktır.
Siyasi ve Ekonomik Mücadelede Yeni Bir Dönem
Deniz, sözlerini şu sözlerle tamamladı: “Kıbrıslı Türklerin siyasi varoluş mücadelesi, bugün yeni bir boyuta ulaşmış durumda. Ancak, bu mücadele sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik bir varoluş ve kalkınma mücadelesidir. Güçlü bir ekonomi olmadan, bağımsızlık ve siyasi varoluşun sürdürülebilirliği mümkün değildir”.
Önal ve Bankacılık Sektörünün Durumu
Önal ise, ülkenin coğrafi ve stratejik konumunun, genç nüfusun eğitim ve turizm potansiyelinin yanı sıra, bankacılık sektörünün ekonomideki önemli yerini vurguladı. Ülkenin yüzölçümünün küçük, genç nüfusunun ve dinamik yapısının ekonomik gelişim için avantajlar sağladığını ifade etti.
Bankacılık sektörünün 124 yıldır yerel sermayeli bankalar ve 70 yıldır faaliyet gösteren şube bankalarıyla, güçlü ve güvenilir bir yapı oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, bankaların ortalama yaşının 40 olduğunu ve uluslararası iyi uygulamalarla uyumlu çalışmalar yürüttüklerini de sözlerine ekledi.
Bankacılık ve reel sektörün karşılıklı destek ve işbirliği sayesinde, ekonomik gelişmenin sürdürülebilir olacağını vurguladı. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkedeki kalkınma ve güçlendirme çalışmalarına verdiği devam eden desteğin, sektörlerin gelişiminde önemli bir yer tuttuğunu belirtti.
Sonuç ve Değerlendirme
Her iki lider de, bölgenin ekonomik ve siyasi istikrarı için güçlü, sürdürülebilir ve rekabetçi bir yapıya ulaşmanın önemini vurgulayarak, birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu doğrultuda, bölgenin kalkınması ve istikrarı için ortak çaba ve stratejilerin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.