Kıbrıs’ta Ali Rıza Vuruşkan Anma Töreni

Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.

Albay Rıza Vuruşkan’ın biyografisinin okunmasıyla devam eden etkinlikte, Erenköy Mücahitler Derneği’nin eski genel başkanı Mustafa Arıkan, anılarını katılımcılarla paylaştı.

Konuşmaların ardından, milli mücadelede görev almış olan mücahitlere madalyaları takdim edildi.

Törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, mücahitler, aileleri ve diğer askeri yetkililer katılım gösterdi.

Tatar: “Ali Rıza Vuruşkan; Bir Vatansever, Türk Askeri ve Albay”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, törende yaptığı konuşmada, Ali Rıza Vuruşkan’ın 46. vefat yıl dönümü dolayısıyla bir araya geldiklerini ifade etti.

Arıkan’ın konuşmasının kendisini duygulandırdığını belirten Tatar, “61 yıl sonra hâlâ gözyaşlarını tutamıyor.

O anıları dün gibi bizlerle paylaşıyor.

Böylesine bir mücadelenin parçasıyız.” dedi.

Vuruşkan’ın Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) ilk bayraktarı olduğunu vurgulayan Tatar, onu ve arkadaşlarını rahmet, minnet ve şükranla andı.

Tatar, Vuruşkan’ın “bir vatansever, Türk askeri ve Albay” olduğunu belirterek, TMT’nin kuruluş sürecine değindi.

O dönemde olağanüstü bir direniş sergilendiğini kaydeden Tatar, Türk Mukavemet Teşkilatı kahramanlarının Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve huzuru için önemli görevler üstlendiğini belirtti.

Vuruşkanlar gibi komutanların desteğinin mücadelenin temelinde yattığını ifade eden Tatar, “O günün koşullarında bunu başarmak hiç de kolay değildi.

Kahramanlarımız, başta Rıza Vuruşkan ve diğerleri bunu başardılar.” şeklinde konuştu.

1960 Anlaşmalarının Eşitlik Teması

Tatar, “1960 kuruluş anlaşmaları içerisinde Kıbrıslı Rumlar ne kadar egemen ise, biz de o kadar egemeniz.

Eşitlik vardı.” diyerek, Makarios’un bazı sözlerini hatırlattı.

Beş yıl süren müzakerelerde, TMT’nin direnişinin Kıbrıs Türk halkının eşit bir halk olarak mücadelesine saygı duyulmasında etkili olduğunu ifade eden Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1960 anlaşmalarıyla tek taraflı müdahale hakkıyla garantör ülke olduğunu belirtti.

“Verilen Mücadele Çok Değerli ve Kıymetli”

Tatar, “Ali Rıza Vuruşkanların mücadelesi, bizleri bugünlere taşıdı.

Onlar olmasaydı, TMT’ciler olmasaydı, bu mücadeleyi vermeselerdi, 1960 anlaşmalarında eşit, kurucu ve ortak statümüzü alamayacaktık.

Burada, Yunanistan’ın bir parçası olacaktık.” diyerek, verilen mücadelenin önemine bir kez daha vurgu yaptı.

Merhum Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun Kıbrıs meselesiyle ilgili çalışmalarının öneminden bahseden Tatar, Vuruşkan’ın buraya gönderilmesinin onların talimatıyla gerçekleştiğini söyledi.

Tatar: “Bugünlere Ağı Bedeller Ödenerek Gelindi”

Tatar, “Birilerinin bizleri birleşik bir Kıbrıs’a evrilecek bir maceraya sürüklemeye çalışmasına anlam veremiyorum.” diyerek, bugünlere büyük mücadelelerle ve ağır bedeller ödenerek gelindiğini ifade etti.

Rum-Yunan ikilisinin her zaman Ada’yı “Hellen” olarak gördüğünü belirten Tatar, “Kıbrıs Türk halkı ile Anavatan Türkiye arasındaki bağı koparmak istiyorlar.

Niyetlerini gizlemiyorlar.” dedi.

20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile barış ortamına kavuşulduğunu ve o günden bu yana huzurun hakim olduğunu kaydeden Tatar, yaşanan sıkıntıların da giderileceğini dile getirdi.

Tatar, bir anlaşmanın halkın onayıyla olabileceğini vurgulayarak, ambargoların kaldırılması gerektiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler’in Siyasi ve Barış İnşa İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile yaptığı görüşmede, “Siz hâlâ onların bize haksızca uğrattığı ambargolara destek veriyorsunuz.” dediğini aktardı.

Tatar, “Biz, Türk milletinin buradaki uzantısıyız, soydaşlarıyız.” diyerek, Kıbrıs Türk halkının bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini ifade etti.

KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nın gözlemci üyesi olduğunu belirten Tatar, “Türk dünyasının en güneydeki, Doğu Akdeniz’de serhat bekçileriyiz.

Biz, bütün Türk dünyasının Doğu Akdeniz’de, Akdeniz’e açılan bir kapısıyız.” şeklinde konuştu.

Ali Rıza Vuruşkanlar ve TMT’cilerin kahramanlıklarıyla bugüne gelindiğini vurgulayan Tatar, tüm şehitleri rahmetle andı, gazilere şükranlarını sundu.

Bayar: “TMT’nin Adsız Kahramanları Sayesinde Direnişçi Bir Mücahit Ordusu Yaratıldı”

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın ilk bayraktarı Albay Ali Rıza Vuruşkan’ı 46. yıl dönümünde anmak için bir arada olduklarını belirtti.

Vuruşkan’ı sevgi, saygı, minnet ve şükranla andıklarını ifade eden Bayar, “Vuruşkan, 1958’de, Ali Conan kod adıyla ekip arkadaşlarıyla Kıbrıs’a gelerek TMT’nin kuruluş çalışmalarını başlatmıştır.

TMT’yi ada çapında kuran, örgütleyen, eğiten ve silahlayan ilk bayraktarımızdır.” dedi.

Bayar, EOKA’nın Akritas katliam planının TMT sayesinde önlenebildiğini belirterek, Vuruşkan’ın temellerini attığı direnişin, her sınıftan gönüllülerin “andına” sadık kalmasıyla sağlandığını ifade etti.

Bayar, ilk silahların 16 Ağustos 1958’de Erenköy’e ulaştırıldığını, büyük risk alınarak bu silahların kahramanlar tarafından direniş noktalarına aktarıldığını belirtti.

Vuruşkan’ın “TMT lideri olarak Kıbrıs’ta görev alması teklifine” hiç düşünmeden evet dediğini söyleyen Bayar, emekli olmasına rağmen gönüllü olarak 1964 Erenköy savaşlarına katkıda bulunduğunu dile getirdi.

“Bize bugünleri hazırlayan kahraman komutanlarımızın hepsi ebediyete göçmüşlerdir.

Ancak onlar, her zaman yanımızda ve gönüllerimizde yaşamaktadır.” diyen Bayar, “TMT olmasaydı ne olacaktı?

Akritas katliam planına göre, 36 saat içinde Girit örneği Türkler yok edilecekti.

TMT ve Anavatan bu sonucu önledi, şehitler verildi.

Aziz şehitlerimizi rahmetle, saygı ve şükranla anıyoruz.” şeklinde konuştu.

Serez: “TMT, İngiliz Sömürge İdaresinde Zor Bir Ortamda Kuruldu”

TMT Mücahitler Derneği Başkan Yardımcısı Çetin Serez, Kıbrıs Türk’ünün hürriyetini, canını, malını korumak ve savunmak maksadıyla 1955 yıllarında halkın kendi imkanlarıyla kurmaya çalıştığı direniş örgütlerinin hem Rum hem de İngilizlere karşı dik durduğunu belirtti. “Ancak bu, yeterli miydi?

Bu nedenle varlığını korumak ve sürdürmek için Anavatan’a koşan Kıbrıs Türkü’nün isteği kabul görmüş ve 1958’de teşkilatlanmamız başlamıştır.” diyen Serez, Kıbrıs’a askeri bir heyetin gönderilmesi ve teşkilatlanmanın şekillendirilmesini uygun gören askeri otoritelerin Vuruşkan’ı görevlendirdiğini ifade etti.

Albay Rıza Vuruşkan’ın biyografisini okuyan Serez, TMT’nin kuruluş sürecine de değindi. İlk bayraktar Vuruşkan ve heyetinin zor bir ortamda TMT’yi kurduğunu anımsatan Serez, “1958-1960 yıllarında görev yapan komutanımız, emekli olmasına rağmen gönüllü olarak Erenköy’e çıkarak savaşlara katılmıştır.” dedi.