Kıbrıs’ta Gevşek Federasyon Eleştirisi ve Çözüm Önerileri
Kıbrıs’ta gevşek federasyon sistemi üzerine eleştiriler ve alternatif çözüm önerileriyle dolu bu içerikte, adanın geleceği için etkili stratejiler keşfedin. Kıbrıs’ın siyasi dinamiklerini ve toplumsal uzlaşmayı derinlemesine inceleyin.

Kıbrıs’ta Gevşek Federasyon Eleştirisi
Cumhurbaşkanlığı eski baş müzakerecisi Ergün Olgun, Kıbrıs’ta federal çözümü savunanların son dönemde öne çıkardığı gevşek federasyon tezine yönelik önemli eleştirilerde bulundu.
Olgun, “Dayatmayla başarı sağlanmaz” diyerek, bu tür yaklaşımların Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm getirmeyeceğini vurguladı.
Dayatmaların Başarısızlığı
Ergün Olgun, federasyonların başarılı olabilmesi için tüm kurucu halkların bu yapıyı kendi iradeleriyle seçmeleri gerektiğine dikkat çekti.
Dışardan, Birleşmiş Milletler veya başka güçler tarafından dayatılan federasyonların ise tarihsel olarak başarısız olduğunu söyledi. “Kıbrıs’ta her iki halkın da birinci güçlü tercihi siyasi ortaklık değildir” diyen Olgun, mevcut durumun iki devletin egemenlikleri zemininde iş birliğine dayalı bir modele dönüşmesi gerektiğini savundu.
Gevşek Federasyon Algısı
Beşparmak Düşünce Grubu üyesi ve eski müzakereci Olgun, gevşek federasyon modelinin Kıbrıs ihtilafına sihirli bir çözüm gibi sunulmasına eleştirilerde bulundu.
Gevşek federasyon fikrinin, Rum tarafındaki bazı siyasi partilerin desteklediği bir düşünce olarak ortaya çıktığını ifade etti.
Olgun, “Bu modelin Kıbrıs koşullarında uygulanabilirliği üzerine yapılan bilimsel araştırmaların sonuçları dikkatlice incelendiğinde, bu çözüm modelinin neden uygunsuz olduğu daha net anlaşılacaktır” dedi.
Kurucu Ortakların Eşitliği
Olgun, çok uluslu veya çok toplumlu bir federasyonun kurulabilmesi için belirli koşulların yerine getirilmesi gerektiğini belirtti.
Bu koşullar arasında güçlü karşılıklı ihtiyaçlar ve örtüşen çıkarların bulunması gerektiğini vurguladı.
Olgun, “Kıbrıs’ta bu tür bir siyasi ortaklık için gerekli olan şartlar mevcut değildir” ifadesini kullandı.
Ayrıca, kurucu ortaklar arasında eşit hak ve statüye dayalı bir ilişki kurulmadığını ve Rum tarafının bu durumu sürekli olarak reddettiğine dikkat çekti.
Rum Tarafının Tek Egemenlik Üzerindeki Israrı
“Federasyonlar, eşit hak, statü ve meşruiyete sahip kurucular tarafından oluşturulmalıdır” diyen Olgun, Rum tarafının mevcut siyasi yapısını ve meşruiyetini korumak adına, tek taraflı bir federasyon anlayışı benimsediğini ifade etti.
Bu durumun, Rum tarafından gelen her türlü siyasi önerinin gerçek bir federasyona dönüşmesini engellediğini söyledi.
Federasyonların Çöküş Nedenleri
Ergün Olgun, BM’nin Kıbrıs iyi niyet misyonuna danışmanlık yapan Profesör John McGarry ve Profesör Brendan O’Leary’nin çalışmalarına atıfta bulunarak, federasyonların çöküşünün beş ana sebebini sıraladı:
- Zorlama: Gönüllü anlaşmalar yerine zorla bir araya getirilen gruplar.
- Otoriterlik: Demokratik olmayan ve güçlü bir ortağın baskın olduğu durumlar.
- Daha Küçük Partilere Kötü Muamele: Baskın tarafın daha zayıf taraflara yönelik tutumu.
- Dağıtım Çatışmaları: Ekonomik politikalar ve kaynak dağıtımında adaletsizlik.
- Merkezi Darbeler ve Ayaklanmalar: Otoriter girişimlerin federasyon üzerindeki etkileri.
Olgun, bu durumların Kıbrıs’ta 1960-1963 döneminde yaşandığını ve günümüzde de bazı benzer sorunların devam ettiğini belirtti. “Her iki tarafın menfaatine, mevcut iki devletin meşruiyetleri ve egemenlikleri zemininde geliştirmeye açık bir iş birliği modeli, en rasyonel ve sürdürülebilir çıkış yolu olacaktır” diyerek sözlerini sonlandırdı.