KKTC’nin 41. Kuruluş Yıl Dönümü Resepsiyonu

KKTC’nin 41. kuruluş yıl dönümü resepsiyonunda, tarihimiz ve kültürümüz kutlanacak. Bu özel etkinlikte, konuklar bir araya gelerek, bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü anacak, unutulmaz anılar biriktirecek.

KKTC’nin 41. Kuruluş Yıl Dönümü Resepsiyonu

KKTC’nin Azerbaycan Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer’in ev sahipliğinde düzenlenen anlamlı resepsiyona, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, Azerbaycan milletvekilleri, burada faaliyet gösteren Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, iş adamları ve birçok davetli katıldı.

Resepsiyon, Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın ulusal marşlarının okunmasıyla başladı.

Etkinlikte bir konuşma yapan Turganer, Azerbaycan tarihindeki en büyük uluslararası organizasyon olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 29.

Taraflar Konferansı (COP29)‘nın başarıyla tamamlanması dolayısıyla Azerbaycan’ı kutladı.

Turganer, Kıbrıs Türk halkına yönelik Rumlar tarafından uygulanan baskı ve zulümler, Türkiye’nin gerçekleştirdiği Barış Harekatı ve KKTC’nin kuruluş sürecine ilişkin önemli bilgiler verdi.

Kıbrıs Türklerinin egemenlik ve bağımsızlıklarından asla vazgeçmeyeceklerini tüm dünyaya duyurdu.

Turganer, şu ifadeleri kullandı: “41 yıl önce kurulan demokratik, laik ve çağdaş kurumlarıyla kökleşen bir devlet olan cumhuriyetimiz, uluslararası toplumun Kıbrıs Türk halkına yıllardır uyguladığı haksız ve insanlık dışı ambargo ve izolasyonlara rağmen, halkımızın iradesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ile günden güne gelişerek güçlenmeye ve kalkınmaya devam etmektedir.”

Kıbrıs adasında var olan iki ayrı halk ve iki ayrı devlet gerçeğine dikkat çeken Turganer, sürdürülebilir bir çözümün ancak Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescili ile mümkün olacağını vurguladı.

KKTC’nin Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Turganer, “KKTC ile kardeş Azerbaycan arasındaki gönül birliği son dönemde daha da güçlenmiştir.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, ‘Bizim Türk dünyasından başka ailemiz yoktur’ sözü bizim için bir yol haritasıdır ve bu yolda çalışmak en büyük ödevimiz ve sorumluluğumuzdur.

Azerbaycan ile KKTC parlamentoları arasında dostluk gruplarının kurulması, Aliyev’in çizdiği yol haritasının en güçlü kanıtıdır.” dedi.

Büyükelçi Turganer, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın temmuzda Şuşa’da gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Zirvesi’ne davet edilmesinin, Azerbaycan’ın Kıbrıs Türkü’ne verdiği desteğin somut bir yansıması olduğunu ve bu durumun Kıbrıs Türkü’nün haklı davasına verilen güçlü bir mesaj olduğunu belirtti.

BU HABER SENİN İÇİN  Kuzey Kıbrıs'ta Türkiye Büyükelçisi Metin Feyzioğlu'na Veda Ziyareti

KKTC’nin Doğu Akdeniz’de, en güneydeki Türk devleti olarak jeopolitik rolünün her geçen gün artmakta olduğuna değinen Turganer, “Türk dünyasının Doğu Akdeniz’deki, mavi vatandaki temsilcisi KKTC’nin barış ve istikrarın anahtarı olduğu açıktır.

Büyük Türk milletinin ayrılmaz parçası Kıbrıs Türkleri olarak devletimizi, anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ile daha da güçlendirme azim ve kararlılığındayız.

Anavatanımızın güçlü siyaseti ve iradesi, Doğu Akdeniz’de ve yaşadığımız topraklardaki meşru hak ve çıkarlarımızın en büyük teminatıdır.” şeklinde konuştu.

Azerbaycan-KKTC İlişkileri ve Destek Mesajları

Azerbaycan-KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Cavanşir Feyziyev, KKTC’nin 41. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla tebriklerini iletti.

Feyziyev, konuşmasında “Bir zamanlar soykırım ve yerinden edilme tehdidiyle karşı karşıya kalan Kıbrıslı Türkler, ortak değerleri ve Türk kimliğine olan derin bağlılıklarıyla her zaman büyük Türk Dünyasının ayrılmaz parçası olmuştur.

Bu nedenle Kuzey Kıbrıs’taki soydaşlarımızın mevcut belirsiz durumu tüm Türk halkları için ciddi endişe kaynağıdır.” ifadelerini kullandı.

KKTC’nin çifte standartlar ve ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığını belirten Feyziyev, “Bu taraflı yaklaşım bağlamında, tüm Türk halklarının Kıbrıs’ta yaşayan Türk kardeşlerimize haklı olarak manevi ve siyasi destek vermesi, onların küresel siyasi ve ekonomik sistemlere entegrasyonunu savunması doğal ve çok önemlidir.

Azerbaycan, KKTC ile Orta Asya devletleri arasındaki diyaloğun geliştirilmesinde, siyasi ve ekonomik boşlukların giderilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.” dedi.

Feyziyev ayrıca, Azerbaycan’ın iş, eğitim, turizm ve kültür alanlarında KKTC ile işbirliğini derinleştirme çağrısında bulundu.

Bakü’de 11-22 Kasım tarihleri arasında düzenlenen COP29 nedeniyle yapılan bu resepsiyonda, konuklara Türk mutfağından çeşitli lezzetler sunuldu.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ