Küresel Yarı İletken Değer Zinciri Üzerine Araştırma Sonuçları

Küresel Yarı İletken Değer Zinciri Üzerine Önemli Araştırma Sonuçları

Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) ile Avrupa Ekonomik ve Mali Politika Araştırma Ağı (EconPol) tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir araştırma, “Küresel Yarı İletken Değer Zincirindeki Karmaşıklıklar ve Bağımlılıklar” başlığı altında Münih Güvenlik Konferansı’nda (MSC25) sunuldu.

Bu çalışmanın bulguları, yarı iletken sektöründeki dinamikleri ve uluslararası ticaretin yapısını gözler önüne seriyor.

Araştırmaya göre, Güney Kore, Tayvan, Singapur, Malezya ve Çin, dünya genelinde ticareti yapılan çiplerin %50’sinden fazlasını üretmektedir.

Almanya, Japonya, ABD ve Hollanda ise çip üretimi için gerekli ekipmanların büyük bir kısmını sağlayarak önemli bir rol üstlenmektedir.

Bu durum, Almanya’nın küresel yarı iletken üretiminde en önemli 9 ülke arasında yer almasını sağlamaktadır.

Küresel yarı iletken değer zinciri coğrafi açıdan oldukça parçalı bir yapıya sahip.

Ancak, Güney Kore, Tayvan ve Çin, nihai çiplerin başlıca ihracatçıları olarak öne çıkarken; ABD, Japonya, Almanya ve Hollanda, çip ile ilgili ekipmanların net ihracatçıları konumunda dikkat çekmektedir.

Bu durum, çok taraflı bağımlılıklara yol açan bir küresel parçalanma sürecini beraberinde getirmektedir.

2022’de Küresel Yarı İletken Ticareti 1,2 Trilyon Dolara Ulaştı

Araştırmaya göre, farklı alanlarda kullanılan ve üretiminin çeşitli gereksinimlere cevap vermesi gereken yaklaşık 75 farklı yarı iletken türü bulunmaktadır.

Bu yüksek düzeydeki üretim karmaşıklığı, yarı iletken üretiminin birkaç ülkede yoğunlaşmasına neden olmakta ve bu durum ciddi ekonomik ve güvenlik politikası sonuçları doğuran tedarik darboğazı riskini ortaya çıkarmaktadır.

Ifo Uluslararası Ekonomi Merkezi Direktörü Lisandra Flach, konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları ifade etmiştir: “Sadece nihai çip ticaretine değil, aynı zamanda üretim ekipmanı ve ham maddelere de bakıldığında, Almanya, ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç ediyor.

Bu durum, küresel yarı iletken üretimindeki bağımlılıkları tek taraflı değil, karşılıklı hale getirmektedir.”

Araştırmacı Dorothee Hillrichs ise gelecekte tüm çiplerin yalnızca Avrupa’da üretilmesinin “pek gerçekçi” olmadığını vurgulayarak, “Çin-Tayvan hakimiyetine ticaret kısıtlamaları veya ihracat kontrolleri ile karşılık vermek de verimli değildir.

Bunun yerine, hükümetler, geliştirme ve üretimden montaj, test ve paketlemeye kadar üretim sürecinin her aşamasında inovasyonu teşvik eden farklılaştırılmış politika yaklaşımlarını dikkate almalıdır.” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.

Ifo araştırmasına göre, 2022’de küresel yarı iletken ticareti 1,2 trilyon dolara ulaşırken, aynı dönemde küresel petrol ve gaz ihracatı 3,3 trilyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.