Meclis Genel Kurulu’nda Dokunulmazlık ve Siyasi Süreçler Üzerine Detaylı Değerlendirmeler

Genel Kurulda Yasal ve Siyasi Tartışmaların Geniş Yelpazesi

Meclis Genel Kurulu’nda, onay ve bilgiye sunuşların ardından, UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması yönündeki talebi üzerine kurulan özel komitenin raporu detaylı biçimde ele alındı. Bu rapor, ilgili vekilin durumu hakkında kapsamlı tartışmalara zemin hazırladı ve ardından oy çokluğuyla kabul edilerek, konunun yargısal ve siyasi boyutları netleştirildi. Daha sonra, Siyasal Partiler (Değişiklik) Yasa Önerisi gündeme getirildi ve önerinin maddeleri, oy çokluğuyla tartışıldı. Komite raporunun okunmasının ardından, öneri maddeleri tek tek oylanarak ikinci görüşmeleri tamamlandı. Ayrıca, ekonomik ve hukuki düzenlemeleri içeren mali denetimle ilgili düzenlemeleri içeren öneri üçüncü görüşmesi, aciliyet olmaması nedeniyle sonraki oturuma ertelendi. Bu gelişmeler ışığında, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, çalışmalarını tamamlayarak, önümüzdeki günlerde saat 10.00’da denetim gündemiyle yeni bir birleşim gerçekleştirecek.

Dokunulmazlık Kaldırma Talebine Ait Komite Raporu Üzerine Tartışmalar

Talat UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması yönündeki isteği değerlendirilmek üzere hazırlanan rapora ilişkin yapılan görüşmede, ilk sözü CTP Milletvekili Ongun Talat aldı. Talat, bu talebin oy çokluğuyla reddedilmesinin yeni meclisin ilk oturumlarının ilk ve üzücü gelişmesi olduğunu vurguladı. Gizlilik kararı alınmasına rağmen bazı milletvekillerinin kamuoyunda konu hakkında yaptığı açıklamaların doğru olmadığını belirterek, raporun gerekçeleri ve içeriğindeki ifadeleri eleştirdi. Talat, raporda polis müdürlüğünü töhmet altında bırakacak ifadelerin yer aldığını ve gizlilik kararlarına rağmen bazı noktaların açıklanmadığını dile getirdi. Ayrıca, komitelerin mahkeme görevi üstlenemeyeceğini ve “ispat” edilemedi ifadesinin yargı yetkisinin aşılması anlamına geldiğini kaydetti. Son olarak, “Başsavcılık isteminin siyasi gerekçelere dayandığı” yönündeki ifadenin açıklanması gerektiğine işaret ederek, raporun taraflı ve çelişkili olduğunu vurguladı. Kendilerinin vicdanlarının rahat olduğunu ve meclisin toplum nezdinde doğru mesajlar vermesi gerektiğine inandıklarını ifade etti. Ongun Talat, dokunulmazlıkların kaldırılması ve konunun daha ileriye taşınması gerektiğini dile getirdi.

Eleştiriler ve Siyasi Yaklaşımlar

Solyalı CTP Milletvekili Ürün Solyalı ise, meseleye kişisel isimler yerine temel ilkeler çerçevesinde yaklaşılması gerektiğini savundu. Solyalı, UBP’nin siyasi kararlar alarak, “Bu konuya siyasi bir duvar ördüğünü” ve bu kararın UBP tarafından alındığını iddia etti. Ayrıca, komite üyelerinin bu kararın altında kılıf hazırladığını ve çoğunluğun imzasının olduğunu ileri sürdü. Geçmişte, Aytaç Çaluda ve Hüseyin Özgürgün’ün dokunulmazlıklarının kaldırılmaması üzerine hazırlanan dosyaların, Anayasa Mahkemesi’nde değerlendirmeye alındığını hatırlatarak, komitenin ciddi bir “istina” ve karar verme yetkisi olup olmadığını sorguladı. Solyalı, Yeşilırmak’ın diploma alması ve kullanmasıyla ilgili somut delillerin olduğunu ve bu nedenle mahkemenin karar vermesi gerektiğine işaret etti. Ayrıca, komitenin suçlu ilan etme yetkisinin olmadığını, kendilerinin suçlama yapmadığını, sadece araştırma yapmak istediğini belirtti. Eğer, dokunulmazlık kaldırılma kararı alınsaydı, Yeşilırmak’ın sadece yargılanmasının önü açılacaktı ve başka işlemler yapılmayacaktı. Bu bağlamda, komitenin suçsuz olduğunu ve yargı sürecinin tamamlanması gerektiğini vurguladı.

Yargı ve Siyasi Süreçlerin Uyum İçinde İşlemeleri

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ise, ilk kez mecliste böyle bir dokunulmazlık reddi kararının ortaya çıktığını belirterek, geçmişte toplam 19 oylama yapıldığını ve bunlardan sadece 4’ünün kabul edildiğini hatırlattı. Ayrıca, savcılıktan gelen her ithamnamenin doğru olmadığını ve özellikle Aytaç Çaluda’nın itibarıyla ilgili yapılan saldırıların, bu süreçte yaşanan karmaşalara dikkat çekti. Yeşilırmak’ın diploma almasıyla ilgili zaman aşımı olmadığından, ilgili davanın milletvekili görevinden sonra da devam edebileceğini ifade etti. Arıklı, insanların itibarını zedelemenin bu kadar kolay olmaması gerektiğine vurgu yaptı.

Kamu Vicdanı ve Yargı Güvenliği

CTP Milletvekili Sami Özuslu, dokunulmazlıkların kaldırılması talebinde bulunan 19 kişiden 11’inin hükümetten olduğunu ve bu oyların birlikte verildiğini hatırlattı. Ayrıca, diğer oylamalara ilişkin detaylar ve sonuçlar hakkında da bilgi verdi. Kamu vicdanı ve adalet anlayışını öne çıkaran Özuslu, “İstediğiniz kadar yasaları eğip bükün, ayrıcalıklı olsanız da, bu algı değişmeyecektir” diyerek, Yeşilırmak’ın “benim korkacak bir şeyim yok” ifadelerine dikkat çekti ve “Bırakın yargılansın” çağrısında bulundu. Ayrıca, Yeşilırmak’a “Çık ve partinle kamuoyunu rahatlat” çağrısı yaptı.

Yükseköğrenimin Güvenilirliği ve Kamuoyu

CTP Milletvekili Erkut Şahali ise, yükseköğrenimin tümünü gölgeleyen bu konunun çok geniş bir kitlenin zan altında kalmasına yol açtığını belirtti. Siyasetin itibar erozyonuna son verilmesini isteyen Şahali, “Demir tavında dövülür” diyerek, Yeşilırmak’ın milletvekilliği sonrası yargılanmasının anlamlı olmadığını ve konunun bugün içinde bulunduğu durumu eleştirdi. Şahali, yargı sürecinde yaşanan olumsuzluklara ve gelişen olaylara dikkat çekerek, yükseköğrenim alanındaki güven kaybının ekonomik yansımalarını vurguladı. Kendilerinin, tüm milletvekillerinin kendisini temiz ve dürüst tutması gerektiğine inandığını ve yargıya güvenmenin esas olduğunu dile getirdi. Konunun şu an herkesin zararına olduğunu ve siyasi açıdan da olumsuz etkiler doğurduğunu belirtti.

Son Söz ve Yargı Sürecine Yaklaşım

Son olarak, UBP İskele Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılması talebini değerlendiren özel komitenin başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, raporu ve süreçleri detaylandırdı. Hasipoğlu, komitede toplam 4 toplantı gerçekleştirildiğini ve tarafların dinlenerek rapor hazırlandığını belirtti. Dosyanın, polis ve komite üyeleri dışında kimse tarafından incelenmediğini vurguladı. Meclisin yargılamaya doğrudan müdahale edemeyeceğini ve alınan kararın sadece yargı sürecini ertelediğini ifade etti. Ayrıca, kimsenin yargılanmadığını ve Yeşilırmak’ın hangi beyanıyla suç işlediğinin tespit edilemediğini söyledi. Diplomanın alınması ve kullanılması konusunda herhangi bir suç emare ve belge bulunmadığını belirterek, “Emrah bey’in bu diplomayı almasıyla ilgili suç unsuru yoktur, vicdanımız rahat” dedi. Son olarak, yargı sürecinin ertelenmesine ilişkin kararların, yasal yetkiler çerçevesinde alındığını ve bu kararların, yargıya müdahale olmaksızın, sadece zaman kazandırma amacı taşıdığını belirtti.