Metehan Sınır Kapısında Kaçak Geçiş Davası
Metehan Sınır Kapısında yaşanan kaçak geçiş davası, uluslararası güvenlik ve göçmen politikaları açısından önemli bir örnek teşkil ediyor. Bu davanın detayları, hukuki süreçleri ve sonuçları hakkında bilgi edinin.

Mahkeme Süreci ve Olayın Detayları
Polis memuru Süleyman Manaş, mahkemede olayın ayrıntılarını aktardı.
Olay, 27 Ocak 2025 tarihinde saat 23:41’de Lefkoşa’da bulunan Metehan sınır kapısında meydana geldi.
Burada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) vatandaşı M.E.’nin kullandığı MZT 599 plakalı araçla, M.R. isimli yolcunun bagajda gizlenerek KKTC’ye giriş yapması sağlandı.
Bu durum, Birinci Derece Askeri Yasak Bölgeyi ihlal etmek anlamına geliyordu.
Polis, M.R.’nin 28 Ocak 2025 tarihinde Ercan Havaalanı’ndan çıkış yapmaya çalışırken yakalandığını ve 29 Ocak tarihinde mahkemeye sevk edilerek, 2 ayı geçmeyecek bir süreyle cezaevine gönderildiğini belirtti.
M.E.’nin ise 30 Ocak 2025 tarihinde Metehan Kara Giriş Kapısından KKTC’ye geçmeye çalışırken tutuklandığı, 31 Ocak’ta mahkemeye çıkarıldığı ve burada 3 günlük ek süre aldığı ifade edildi.
Polis memuru, M.E.’nin ifadesinde suçlamaları reddettiğini, M.R.’yi KKTC’ye geçirmediğini, sadece kuzeyde otostop çekerken aracına aldığını iddia ettiğini aktardı.
Alınan 3 günlük ek süre zarfında, olayla ilgili birçok güvenlik kamerası görüntüsünün incelendiği vurgulandı.
Yapılan incelemeler sonucunda, zanlının belirttiği bölgede pek çok güvenlik kamerası kaydının bulunduğu ve bu kayıtlara göre aracın durmadan Gazeteci Hasan Tahsin Caddesi boyunca ilerlediği, Sülkem Simit Evi’nin karşısındaki ara sokağa dönüş yaptığı belirlendi.
İlginç bir şekilde, aynı araç 4-5 dakika sonra girdiği sokaktan çıkarak geldiği istikamete geri döndü.
Mobese kameralarında, M.R.’nin M.E.’nin yanında olduğu görüntülendi.
Tüm bu veriler ışığında, M.E.’nin beyanlarının doğru olmadığı tespit edildi.
M.R.’nin, aracın bagajında kuzeye geçtiğine dair ifadesi de bu durumu destekledi.
Soruşturmanın tamamlandığını, zanlının Güney Kıbrıs’ta yaşadığını ve KKTC’de yasal statüsünün bulunmadığını kaydeden polis, tutuklu yargılama talebinde bulundu.
Huzurundaki şahadeti değerlendiren Yargıç Nuray Necdet, zanlının en fazla 25 gün süreyle cezaevine gönderilmesine karar verdi.