MİHRİBAH Bebek İçin Adalet Arayışı

MİHRİBAH, bebekler için adalet arayışını konu alan etkileyici bir içerik sunuyor. Bu yazıda, bebeklerin hakları, koruma ve destek mekanizmaları ele alınıyor. Aileler ve toplumlar için farkındalık yaratmayı hedefliyoruz.

MİHRİBAH Bebek İçin Adalet Arayışı

Günlerdir kendimize gelemediğimiz MİHRİBAH bebeğin kaybı, toplum olarak ve bireysel olarak bizleri derin bir acının içine hapseden bir durum.

Ancak, dün akşam ANNE ve BABANIN röportajında bir kez daha sarsıldım.

Bebeğin kıyafetlerini gördüğüm an içim yırtıla yırtıla koptu.

Bir bebeğin ölümü yalnızca bir bireyin kaybı değildir; bu durum, anne ve babanın hayallerinin, umutlarının ve içsel dünyalarının da sönmesidir.

Aynı zamanda bu kayıp, toplumun da bir yarasıdır; çünkü her ölüm, toplumu oluşturan insan zincirinden bir halkayı kopararak insanları derin bir acıyla baş başa bırakır.

Bebeğin ölümüyle birlikte yalnızca küçük bir yaşam değil, ailesi ve onu çevreleyen tüm toplum da bir parçasını kaybeder.

Hepimiz bu durumun etkisini hissediyoruz.

Bir bebek, doğduğu andan itibaren ailesinin dünyasında yeni bir anlam yaratır.

Onun varlığı, ebeveynlerin hayatına sevinç ve umut getirir.

Ancak, bir bebeğin kaybı bu anlamı bir anda yok eder ve anne-babalar için derin, onarılmaz bir boşluk yaratır.

Bu kayıp, onların hayatta kendilerini yetim hissetmelerine, iç dünyalarında bir tür ölüm yaşamalarına neden olur.

Artık eski hayatlarına dönmeleri mümkün değildir; hayatları, bir parça eksik ve derin bir yara ile devam etmek zorunda kalır.

MİHRİBAH da bir birey, toplumun bir parçasıydı ve onun kaybı hafızalarımızda derin bir iz bırakacaktır.

O, HEPİMİZİN EVLADI.

Kolay kolay bitmeyecektir bu hesap sorulma süreci.

Toplum ve bireysel olarak, küçük bir bebeğin kaybını kabul etmeyeceğiz.

Sorumlu veya sorumlular, MİHRİBAH’a hesap vermek zorundadır.

Onun yerine, bu hesabı toplum ve yargı olarak bizler sormalıyız.

Acı içinde yaşayan bir ANNE ve BABA var; bebeğinin kıyafetlerini kutusundan çıkartamayan, onlara dokunup acısını hissettiren ANNE’ye, içine içine ağlayan BABA’ya hesap vermek zorundasınız.

  • Bebeği elinizden yanlışlıkla düşürmediniz.

    Ki bu bile kabul edilebilir bir hata.

  • Bebeği yanlış, bilinçsiz ve ihmal sonucunda kaybettiniz.

Buna susmayı, unutmayı veya üstünü kapatmayı beklemeyin; çünkü böyle bir şey ASLA OLMAYACAK.

Bu ülkede susulan her olayın, daha vahimi yaşanmaya devam ediyor.

Başka ülkelerde savaştan ölen onca çocuğa dayanamazken, bizim yavrumuza yapılanlara asla sessiz kalamayacağız.

Kimin ne hatası, ne ihmali varsa, hesabını yasalar çerçevesinde vermesi gerekmektedir; bu zorunludur.

Biz çocuklarımızı ÖLSÜN veya ÖLDÜRÜLSÜN diye dünyaya getirmiyoruz.

Daha fazla ne yazılır bilemedim.

Sadece şunu biliniz ki MİHRİBAH bebeğe toplum olarak, bireysel olarak, doktor olarak, hemşire olarak, yargı olarak büyük, çok büyük bir borcumuz var.

Bizi asla AFFETMEYECEK biliyoruz ama onu unutmamak, hakkını aramak ve yapılanları cezasız bırakmamak zorundayız.

Bu, hem MİHRİBAH’a hem de tüm çocuklarımıza karşı bir sorumluluk.

YÜCE YARGIYA VE HUKUKA İNANCIMIZ TAM.

Biliyoruz ki denetim ve sistemsizliklerin faturası her zaman yargıya yükleniyor; ama bu kez MİHRİBAH BEBEK İÇİN ACİL VE KALICI ADALET talep ediyoruz.

BU HABER SENİN İÇİN  Öztürkler'den 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ