Milli Mücadele Vakfı’ndan Rumların Son Girişimlerine Sert Tepki

Milli Mücadele Vakfı Rumların Son Girişimlerine Sert Çıkış Yaptı

Milli Mücadele Vakfı (MMV), Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ziyaret ederek, son dönemde Rum tarafının artan girişimlerini ve saldırılarını yakından değerlendirdi. Vakıf, özellikle Rumların Kıbrıs’ta konut ve inşaat sektörüne yönelik başlattığı yeni hamleleri “ekonomik savaş” olarak nitelendirerek, bu girişimlerin bölgede istikrarı bozmayı amaçlayan ciddi tehditler içerdiğini belirtti.

Vakfın Başkanı Aziz Gülbahar ve beraberindeki Mütevelli Heyeti üyeleri, Cumhurbaşkanı Tatar’a hazırladıkları detaylı yazılı bildiriyi teslim ettiler. Ziyaret sonrası açıklama yapan Gülbahar, Rumların özellikle ekonomik ve siyasi alanlarda yürüttükleri politikaları ve baskılarını dikkat çekici bir şekilde özetledi.

“Ekonomik Savaş Başlattılar”

Gülbahar, yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Biz iki devletli çözüm ve iş birliği fikrini savunurken, Rum tarafı inşaat ve konut sektörümüzü çökertmek amacıyla sürekli saldırılar düzenliyor. İsrailli bir yatırımcının haksız yere hapse atılması, iki Macar kadının KKTC’de çalıştıkları gerekçesiyle cezalandırılması ve şimdi ise birçok müteahhidimize yönelik tutuklama kararlarının çıkarılması, bu saldırıların sadece birkaç örneğidir.” Ayrıca, Rumların Taşınmaz Mal Komisyonu’nu ve geçmiş müzakerelerde üzerinde anlaşmaya varılan prensipleri görmezden gelerek hareket ettiğine dikkat çekti. Gülbahar, “Neden biz de onlara aynı dilden karşılık vermiyoruz?” diye sorarak, karşılık verme hakkını ve gerekliliğini vurguladı.

“Kapalı Maraş ve Diğer Soru İşaretleri”

Vakıf, Cumhurbaşkanı Tatar’a aşağıdaki soruları yöneltti:

• Kapalı Maraş açılımı neden halen yürürlüğe konmuyor ve bu konuda neden ilerleme sağlanmıyor?
• Hidrokarbon arama faaliyetleri neden durduruldu ve bu kararın gerekçeleri nelerdir?
• Rumlar Türk mallarını kullanmaya devam ederken, biz neden sessiz kalıyoruz? Bu duruma nasıl çözüm bulunabilir?

“Gayri Resmi de Olsa Masaya Oturmayın ve Görüşmeyin”

Gülbahar, Rumların saldırgan tutumunun devam ettiği sürece herhangi bir müzakere veya görüşme sürecine katılmanın anlamsız olacağını belirtti. “Gayri resmi de olsa masaya oturmayın, Rum liderle yüz yüze görüşmekten kaçının” diyerek, bu tavrın bölgedeki diplomasinin temel ilkeleriyle uyumlu olduğunu ifade etti. “Unutmayın, muhatap kabul etmemek de diplomasi ve uluslararası ilişkilerin önemli bir parçasıdır” şeklinde ekledi.

“Türkiye ile Birlikte Hareket Edilmeli”

Vakfın açıklamasında, TBMM’nin 14 Temmuz 2024 tarihinde kabul ettiği ve federal çözüm önerisini reddeden Başkanlık Tezkeresi’ne de değinildi. Ayrıca, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son KKTC ziyaretinde dile getirdiği iki temel görüşün tekrar vurgulanması gerektiği belirtildi:

1. Rumların federasyon ısrarı, Türk tarafını masadan uzaklaştırma ve egemenliğimizi gasp etme girişimidir.
2. Kıbrıs’ta kalıcı ve sürdürülebilir çözüm ancak egemen eşitliğe dayalı iki bağımsız devletin ortaklığıyla mümkündür.

Vakıf, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Egemenliğimiz uluslararası BM kararları ve Rumların tanınması olmadan gerçek anlamda kabul görmeyecektir. Bu nedenle, kimse masaya başka talepler veya dayatmalarla oturmasın.”