Motorcular, Karpaz’daki Eşek Katliamına Tepki Gösterdi
Motorcular, Karpaz’da meydana gelen eşek katliamına sert tepki gösterdi. Bu vahşet karşısında seslerini yükselten motorcu grupları, hayvan hakları savunucuları ile dayanışma içinde olduklarını belirtti.

Motorcular, Eşek Katliamına Sessiz Kalmadı
Karpaz’a ‘Farkındalık Sürüşü’ Yaptılar
Ayşe BULUT
Kıbrıs motosiklet sürücüleri, Karpaz bölgesinde meydana gelen üzücü eşek katliamına karşı sessiz kalmadı.
Motosiklet tutkunları, başta eşekler olmak üzere hayvan haklarına dikkat çekmek amacıyla dün Karpaz’a farkındalık sürüşü düzenledi.
Etkinliğe katılan motosikletliler ve bölge halkı, Karpaz’da basın açıklaması yaparak duruma dikkat çekti.
Bölge halkı adına konuşan Kemal Dağ, şu ifadeleri kullandı: “Son günlerde Karpaz bölgesinde yaşanan bu felaket, hepimizi derinden etkilemiştir.
Ancak, olayın failleri tespit edilmeden, tüm bölge halkının suçlu gösterilmesi kabul edilemez.
Tarihsel süreç incelendiğinde, Dipkarpaz halkı 1974’ten bu yana bölgenin doğal yaşamını ve yaban hayatını korumak için büyük bir özveriyle hareket etmiştir.”
Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dipkarpaz’da yaşayan insanlar, eşeklerin tarım alanlarına zarar vermesine ve ekonomik kayıplara yol açmalarına rağmen, bu hayvanlara hiçbir şekilde zulmetmemiştir.
Aksine, onların özgürce yaşamalarına imkan tanımışlardır.
Bugün Karpaz’daki eşek sayısı 3 bine ulaşırken, Kıbrıs’ın batısındaki Lefke’de yalnızca 12 muflon kalmıştır.
Bu durum, Dipkarpaz halkının eşeklere zarar vermediğinin en somut kanıtıdır.”
“Olay tam olarak aydınlatılmadan tüm bölge halkını suçlu göstermek büyük bir haksızlıktır” diyen Dağ, adli sürecin devam ettiğini ve mahkeme kararı olmaksızın tutuklanan kişilerin isimlerinin basında teşhir edilmesinin de medya etiğine aykırı olduğunu vurguladı. “Hukukun temel ilkesi, masumiyet karinesidir ve kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan hiç kimse suçlu ilan edilemez.”
“Bugün (dün) Dipkarpaz’a gelen eylemciler ve duyarlı vatandaşlar bilmelidir ki, bölge halkı bu vahşeti kesinlikle desteklememekte, aksine en büyük üzüntüyü yine burada yaşayan insanlar duymaktadır. Çünkü eşeklerle en uzun süre birlikte yaşayan, onlarla en fazla etkileşim kuranlar Dipkarpazlılardır.”
“Dipkarpaz halkı, bu suçun faillerinin ortaya çıkarılmasını istemekte; ancak tüm toplumun genelleme yaparak ‘katil’ yaftasıyla hedef gösterilmesine de karşı çıkmaktadır.
Olayın sorumluları elbette en kısa sürede yakalanacak; ancak asıl can yakan mesele, Dipkarpaz insanına yönelik yürütülen linç kampanyasıdır.”
“Dipkarpaz halkı, doğa sevgisiyle yaşayan, onurlu insanlardır.
Eğer bir sorumlu aranıyorsa, bu sorumluluk geçmişteki ve şu anki hükümetlere aittir. Çünkü 1974’ten bu yana bu meseleye kalıcı bir çözüm üretmekten aciz kalan hükümetler, yalnızca geçici tedbirlerle günü kurtarmaya çalışmıştır.
Ancak bölgede yaban hayatın sürdürülebilirliğini sağlayacak etkili adımlar atılmamıştır.”
“Güney Kıbrıs’ta eşek sütünden ekonomik kazanç sağlanırken, Kuzey Kıbrıs’ta eşek turizmi gibi alternatif turizm modelleri geliştirilememiştir.
Bu, bugüne kadar görev yapmış tüm yönetimlerin büyük bir eksikliğidir.”
“Aynı şekilde, Dipkarpaz halkı, altyapı yetersizliği, işsizlik ve ekonomik zorluklar içerisinde hayatta kalmaya çalışırken, bu sorunlar görmezden gelinmiş ve bölge halkı adeta kaderine terk edilmiştir.
Tarımsal üretimle ülkeye katkı sunan Dipkarpazlılar, yıllardır devletin desteğinden yoksun bırakılmış, yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle genç nüfus ya büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmış ya da yurt dışına çıkmıştır.”
“Tüm bu gerçekler ortadayken, Dipkarpaz halkının toplum önünde canice bir eylemin sorumlusu gösterilmesi, yalnızca büyük bir haksızlık olmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal huzuru zedeleyen, ön yargıları körükleyen ve adalet duygusunu sarsan bir yaklaşımdır.
Bu tür asılsız suçlamalar, bölge halkının itibarını zedelediği gibi toplumda ayrışmalara ve güvensizliklere yol açmaktadır.”
“Bu nedenle, olayların tüm yönleriyle araştırılması ve adil bir söylemin benimsenmesi büyük önem taşımaktadır.”
“Bölge Halkı Suçlanmamalı”
“Burada asıl yapılması gereken, önce devletin kendi sorumluluğunu kabul etmesi ve ardından toplumun bu meseleye daha geniş bir perspektiften ve objektif bir açıdan yaklaşmasıdır.
Dipkarpaz halkı, her zaman doğaya ve hayvanlara saygılı olmuş, yaşadığı coğrafyanın değerlerini korumuş ve insanca bir yaşam sürdürmek için mücadele etmiştir.”
“Bu gerçeklerin çarpıtılmasına, haksız suçlamalara ve bölge halkına yönelik ön yargılı yaklaşımlara karşı çıkıyoruz.
Yetkilileri, bu vahşi saldırının faillerini en kısa sürede ortaya çıkarmaya ve bölge halkına yönelik adaletsiz suçlamalara karşı daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.”
Cerberus Kulübü Başkanı Hakkı Elvin de şu şekilde konuştu: “Cerberus Kulübü adına düzenlenen farkındalık sürüşümüze katıldığınız için tüm motorcu kardeşlerimize, organizasyonda büyük emeği geçen Kıbrıs motorcular grubu başkanı Umut’a, tüm ekibine, etkinliğimiz için gerekli izinlerin temin edilmesinde yardımcı olan yetkililere, bizleri misafir etmeyi kabul eden Karpaz Belediye Başkanımız ve personeline, Karpaz yöresinin değerli halkına, hayvansever dostlara ve kuruluşlara teşekkür ederiz.”
Elvin, “Öncelikle belirtmeliyim ki, bizler Karpaz bölgesini doğal yapısıyla, barındırdığı bitki örtüsü, masmavi denizi ve bu doğal alanda yaşamını sürdüren tüm canlıları, kuşundan eşeğine, yılanından böceğine çok seviyoruz.
Böyle bir milli servete sahip olmaktan kendimizi çok şanslı hissediyoruz.
Bunun ötesinde, en çok değer verdiğimiz Karpaz yöre halkıdır.
Sizlerin ne kadar misafirperver, samimi, temiz ve yüce gönüllü insanlar olduğunuzu tüm Kıbrıs halkı çok iyi biliyor.”
“Söz konusu katliamın, bu vicdansız davranışın, yöre halkının tümüne mal edilemeyeceğini vurgularken, bunu yapmaya girişenlere, tüm motorcu kardeşlerimizin ciddiyetle karşı çıkacağı hususunda sizleri temin etmek isterim.”
“Bizlerin bugün buraya gelme amacı, adada yaşamını sürdüren evcil veya yaban hayvanlarına yapılan zulüm ve/veya onları canice öldürmek gibi kesinlikle kabul edilemeyecek davranışlara karşı tepkimizi ortaya koymak ve bu suçu işleyenlerin yargılanmasını sağlamaktır.
Konuyu adalet yerini bulana kadar takip edeceğimizi önemle ifade ederken, dünyayı, doğayı ve yaşamı hayvanlarla paylaştığımızı, doğal dengenin onlarsız mümkün olmadığını, korunması gerekenlerin, özellikle de nesli tükenmekte olanların korunması için çaba harcanması gerektiğini vurgulamak isterim.”
“Hayvanlar da insanlar gibi acı çeken varlıklardır.
Acılarının kaynağı biz olmayalım.
Hepinize katılımınız için yeniden teşekkür ediyor, sessiz dostlarımızın sesi olup, onları sevelim ve koruyalım.”
Biyologlar Derneği Başkanı Mustafa Kofalı, eşeklerle ilgili gereken tedbirlerin alınmadığını dile getirerek, “Doğal park ilan edilen Karpaz’da eşek sayısının artması, bölge halkının aynı zamanda eşeklere baktığını ve onları koruduğunu gösteriyor.
Derneğimiz, eşek sorununu çözmek için çalışmaktadır.
Bu soruna en kısa sürede kalıcı bir çözüm bulunması için elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz.” dedi.
Dipkarpaz köy muhtarı Cevdet Dağ ise “Motorcu arkadaşlara Dipkarpaz halkına destek verdikleri için teşekkür ederim.
Dipkarpaz’da yaşanan bu vahşeti kesinlikle kınıyoruz; Dipkarpaz halkının üzerine atılmış bir lekedir.
Bu lekeyi asla kabul etmiyoruz.
Adada beş bin avcı var; Dipkarpaz’ı kurban seçtiler. Üzerimize atılan suçlamaları asla kabul etmiyoruz.” şeklinde görüş belirtti.