Nadir Yılmaç’a 25 Yıl Hapis Cezası: Çocuğuna Boğma Teşebbüsü

Nadir Yılmaç, çocuğuna boğma teşebbüsü nedeniyle 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu olayın detayları, hukuki süreç ve toplumsal etkileri hakkında bilgi edinin.

Nadir Yılmaç’a 25 Yıl Hapis Cezası: Çocuğuna Boğma Teşebbüsü

Mahkeme Kararı ve Olayın Detayları

Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan oluşan heyet, önemli bir karar vermek üzere toplandı.

Başkan Füsun Cemaller, mahkeme kararını açıklarken, öncelikle olayın detaylarını aktardı.

Sanık Nadir Yılmaç, 9 Haziran 2024 tarihinde saat 15.00 raddelerinde, Lefkoşa’daki Marmara Bölgesi’ndeki evinde, psikolojik sorunlar yaşadığı gerekçesiyle planlı bir şekilde hareket etti.

Olaydan bir gün önce, Girne’deki otelde kalmış olduğu sırada, üzerinde bulunan bornozdan 150 santim uzunluğundaki bornoz kuşağını aldı ve henüz 9 yaşındaki oğlunun boğazına 4 kez dolayarak, onu boğmaya teşebbüs etti.

Başkan Cemaller, çocuğun 112 acil servis ambulansı ile Lefkoşa Doktor Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Acil Servisine kaldırıldığını ve yapılan tedavi ve kontrollerin ardından taburcu edildiğini belirtti.

Olay yerinde yapılan incelemelerde, üzerinde şüpheli leke bulunan halı ile sanığın oğlunun boğazını sıkarken kullandığı bornoz kuşağının delil olarak alındığını mahkemeye aktardı.

Başkan Cemaller, sanığın eşine ve olay mahallinde bulunan komşusuna yaptığı ilk sözlü beyanlarının “oğlumuzu öldürdüm” ve “boğdum öldürdüm” şeklinde olduğunu ifade etti.

Olay yerine gelen polis ekibine de “psikolojim bozuldu, boğdum oğlumu” dediğini vurguladı.

Bu aşamadan sonra, hastaneye kaldırılan küçük çocuğun, sosyal hizmet görevlileri eşliğinde ifadesinin alındığını belirtti.

Küçük çocuk, ifadesinde ikametgahlarının salon kısmında lego oynadığı sırada sanığın aniden arkasından yaklaşıp boynuna bornoz kuşağını doladığını ve boğazını sıkmaya başladığını, bu esnada “ne olur yapma, lütfen yapma, bırak beni” dediğini aktardı.

Sanığın ise “daha ölmezsin annem” dediği ve ardından bayıldığı kaydedildi.

Başkan, çocuğun ayrıca annesinin kendisini boğduğunu, bu durumun ilk kez yaşanmadığını, annesinin kötü niyetinin olmadığını, hasta olduğu için böyle davrandığını, aslında kendisini çok sevdiğini ifade ettiğini de aktardı.

BU HABER SENİN İÇİN  Meteoroloji Dairesi'nden Yağış Raporu: En Yüksek Yağış Miktarı 2 Kilogram

Küçüğün, annesinin hastaneye yattığını ama iyileşmediğini, annesinin hapse atılmaması gerektiğini, onun iyi bir insan olduğunu söylediği belirtildi.

Bu beyanların, küçük bir çocuğun yaşadığı travmanın göz ardı edilemeyeceğini ifade eden Başkan, sanığın evladı can çekişirken “daha ölmezsin annem” demesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Başkan, “Sebebi ne olursa olsun, çocuklara karşı işlenmiş olan hiçbir suça veya suçluya hoşgörü ile bakmamız mümkün değildir.

Suçun, bir anne tarafından çocuğuna karşı işlenmiş olması, hoşgörümüzü daha da sıfıra indirmektedir.

Suçun işleniş şekli, sanığın eylemindeki ısrarı, çocuğuna yaşattığı korku ve acı, çocuğunu öldürdüğünü sanarak kusmuklar içinde bırakması, olay sonrasında eşine oldukça normal bir şekilde çocuğu öldürdüğünü söylemesi, ceza takdirinde ağırlaştırıcı faktörler olarak değerlendirilecektir” dedi.

Başkan, suçun bir anne tarafından bakımına muhtaç olan çocuğuna karşı işlenmiş olmasının da ceza takdirinde sanık aleyhine ağırlaştırıcı bir faktör olduğunu belirtti.

Ayrıca, sanığın ruh sağlığı durumunun da önemini vurguladı.

Sunulan doktor raporlarında, sanığın birçok kez Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine yattığı, ilaçlar aldığı ve kısa psikotik bozukluk tanısı aldığı görülmüştü.

Ancak, oğlunu öldürmeye çalışmasının ardından Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde 18 doktor tarafından kontrol edildiği ve hazırlanan rapora göre, sanığın cezai sorumluluğunu etkileyecek nitelikli bir akıl hastalığı ya da zayıflığı bulunmadığı ifade edildi.

Dolayısıyla, sanığın yapmış olduğu eylemin hukuki sonuçlarını anlama ve kavrama yetisinin tam olduğu belirtildi.

Başkan, “Çocuğunu doğuran ve büyüten bir annenin, evladının hayatını sona erdirmeye karar vermesi, bu karardan vazgeçmeden uygulamaya çalışması son derece ciddidir.

Sanık ifadesinde, evlendiğinden beri çocuk baktığını ve artık bunaldığını, bu nedenle çocuğunu öldürmeye karar verdiğini söylemektedir” dedi.

Adam öldürmeye teşebbüs suçunun, ömür boyu hapis cezasını gerektiren bir suç olduğunu kaydeden Başkan, “Olay neresinden bakılırsa bakılsın, vahametin üst seviyesindedir.

BU HABER SENİN İÇİN  Engelsiz Yaşam Evi Ziyareti ve Sosyal Etkinlikler

Bir annenin, çocuğunu doğuran, bakan, büyüten; evladının tırnağına zarar gelse içi ezilen bir annenin, kendi evladına karşı böyle bir eylemde bulunması, vahametin en üst seviyesidir.

Savunmasız, zararsız, kötülük nedir bilmeyen, anne sevgi ve şefkatine muhtaç bir çocuğun, öz annesi tarafından planlı bir şekilde boğularak öldürülmeye çalışılması, kabul edilemez bir durumdur” dedi.

Sonuç olarak, tüm olgular ışığında, sanık Nadir Yılmaç, mahkeme tarafından 25 yıl hapse mahkum edildi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ