Vatan, Sevgi ve Birlik İçinde Yaşananlar

Vatanımıza ve Atalarımıza Dair Anılar

Kurtuluş Savaşı’na giden ve dönmeyenlerin hikâyeleriyle büyüdüm… Aile büyüklerimizden, onların yokluklara rağmen gösterdikleri fedakârlıkları ve kahramanlıkları dinleyerek büyüdüm. Evlerimizin en kıymetli köşelerinde sergiledikleri fotoğraflar, vatan sevgisinin ve bağımsızlık mücadelesinin sembolleriydi. Vatan uğruna canını ortaya koymak, en büyük erdemdi çünkü…

Ben, üzerinde yaşadığımız bu topraklarda, ‘Vatan’ denen coğrafyanın parçasıyım. Seviyorum, sahip çıkıyorum ve koruyorum. Bizde “Mehmetçik” demek sadece asker değil, aynı zamanda evlat, yürek ve gurur demektir. Bir asker şehit olduğunda, sadece o evde değil, tüm yüreklerde yas tutulur. Çünkü burada söz konusu olan “Vatan”dır ve onun için verilen mücadele, en yüce değerdir. Bayrak ise bizim namusumuzdur, onurumuzdur. Her ne olursa olsun, vatan ve bayrak söz konusu olunca, siyasi görüş ve ayrılıklar bir kenara bırakılır, tek yürek oluruz. Devletimiz ve onu yönetenler, bizim emanettir ve bizimdir. Bu gerçeğin ötesine geçmek asla kabul edilemez.

Eleştiriler ve Toplumsal Duygular

Geçtiğimiz günlerde, “Kibirli Zihniyet’e Erdoğan’dan tokat gibi cevap” başlıklı köşe yazım nedeniyle sosyal medyada ciddi bir eleştiri ve linç girişimiyle karşılaştım. Yazdıklarıma ve yapılan yorumlara bakarken, aslında bu vatanın ne kadar derin duygular ve ortak değerlerle yoğrulduğunu bir kez daha fark ettim. Her bir mesaj, bana olan saygınızı ve bağlılığınızı gösteriyor. Bu durum bana, ne kadar gururlu ve şerefli bir toplumda yaşadığımızı hatırlattı. Sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Onur duydum, gururlandım ve daha da güçlendim.

Toplumsal Saygı ve Çeşitlilik

Sizler, “Tahammülsüzler”: Başkalarının görüşüne saygı duyduğunuzda, onların fikirlerini dinlediğinizde ve bu topraklarda yaşayan farklı düşüncelere sahip insanların varlığını kabul ettiğinizde gerçek anlamda insan olursunuz. Toplumumuz 1983 yılından beri varoluş mücadelesi veriyor. Dünya tanımasa da, bu topraklarda biz de varız, var olmaya devam ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, özellikle 1960’lardan sonra yaşanan zulümler ve zorluklar karşısında ayakta durmaya çalışıyor. Kıbrıs Türk halkı, özgürlük ve bağımsızlık yolunda durmadan mücadele ediyor.

Kıbrıs Meselesi ve Tarihsel Zorluklar

Kıbrıs’ta yaşanan savaşları ve acı olayları, büyüklerimizden dinledim. O anlatımlar, tüylerimi diken diken eder ve içimde derin bir hüzün oluşturur. Günümüzde bile, eğer fırsat verilse, benzer veya daha kötü senaryoların yaşanabileceği endişesi içindeyim. Rumlar ve Rum yönetimi, Kıbrıslı Türklerin bu adadaki varlığını hazmedememiştir ve hâlâ da hazmetmek istemiyorlar. Bu yüzden, onların niyetleri ve planları, bizler için her zaman bir tehdit olmaya devam etmektedir.

Güçlü Duruş ve Vatanseverlik

İster sabah akşam beni linç edin, ister başka türlü ithamlarla karşılaşayım; önemli olan, Kıbrıs Türkü’nün hak ettiği konuma ulaşmasıdır. Bayrağımızın sonsuza dek dalgalanması, özgür ve bağımsız yaşamamızdır. Bana yöneltilen bütün hakaretleri, küçümsemeleri bir kenara bırakıyorum; yeter ki, bu güzel vatanımız ve halkımız hak ettiği saygı ve değeri göresin. Bu mücadele, bizim onurumuz ve gelecek nesillere bırakacağımız en büyük mirasdır.