Kıbrıs Türk Halkının Egemen Eşitlik ve Uluslararası Statü Talebinin Güçlendirilmesi
Kıbrıs Türk halkının egemen eşitlik ve uluslararası statü talebini güçlendiren, vizyoner ve kapsayıcı bir perspektifle güncel ve güvenilir içerik.
Federasyon fikrinin artık yeniden gündeme gelmemesi gerektiğini belirten Tatar, Ada’da kalıcı bir uzlaşmanın ancak Kıbrıs Türklerinin haklarının ve varlığının tanınmasıyla mümkün olduğuna vurgu yaptı. Onurlu mücadelenin, Rum tarafının yıllardır sürdürdüğü uzlaşmaz tavır ve uluslararası toplumun çift standartlarına rağmen kararlı bir şekilde sürdüğünü ifade etti.
Bugün artık net biçimde ortaya çıkmıştır ki, Kıbrıs meselesinin çözümü, önceki girişimlerdeki maksimalist yaklaşımlar nedeniyle tükendi ve federasyon temelinde inşa edilemez. Federasyon zemininin, yarım asrı aşkın süredir masaya konulduğu, fakat Kıbrıs Türk halkının çözüm iradesinin her defasında yansıdığı vurgulandı. Ancak Rum tarafı bu iradeyi istismar ederek izolasyon politikasına bağlı kalmaya devam etmiştir.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasıyla bir kez daha ortaya konan görüş, federasyon defterinin yeninden açılmaması gerektiğini hatırlatıyor. Tatar, Kıbrıs Türk halkının Ada’nın eşit sahibi olduğunu ve egemen eşitlik ile eşit uluslararası statü tanınmadan sürdürülebilir bir barışın mümkün olmadığını belirtti.
Rum tarafının bugüne kadar elde ettiği avantajları koruma hedefiyle hareket ettiği ve federasyon adı altında Kıbrıs Türklerini azınlık konumuna itme niyetinden vazgeçmediğini ifade eden Tatar, bu gerçeğin kimsenin gözünden kaçmaması gerektiğini söyledi.
Halkımıza boş hayaller pazarlama çabalarının ne kadar zararlı olduğunun altını çizerek, federasyon üzerinden çözüme ulaşma yönündeki iddiaların halkı kandırmaya dönük çabalar olduğuna işaret edildi. Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin adayının, federasyon temelinde bir uzlaşmanın mümkün olduğunu ileri sürmesi de bu nedenle eleştirildi.
Halkın artık kendi yolunu belirlediğini ifade eden Tatar, şu sözlerle yol gösterici bir vizyon ortaya koydu: Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü teyit edildiğinde, iki devletin iyi komşuluk içinde barış ve iş birliğiyle yan yana yaşaması hedeflenmelidir. Bu vizyon, yalnızca Kıbrıs Türklerinin değil, Ada’nın tamamında kalıcı barış ve istikrarın anahtarıdır. Gerçekçi yaklaşım, sahadaki mevcut durumları dikkate alarak çözüme giden tek yolun bu olduğu inancıdır.
Uluslararası topluma bir kez daha seslenen Tatar, yarım asırdır uygulanan izolasyonun son bulmasını, Kıbrıs Türklerini görmezden gelen adaletsizliklerin sürdürülemez olduğunun altını çizdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığı ve halkın iradesinin güçlü olduğu; egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statünün teyit edildiği anda Ada’da ve bölgedeki yeni bir barış ve iş birliği döneminin başlayacağı ifade edildi.
Halkın onurunu, eşitliğini ve egemenliğini koruma davasının asla geri adım atmayacağını vurgulayan Tatar, hayale değil hakikate dayalı bir siyaset izlenmesi gerektiğini belirtti. Boş vaatlerle halkı oyalayan yaklaşımlara itibar edilmemesi gerektiği dillendirildi. Dava, Kıbrıs Türklerinin hakları ve onuru için yürütülen bir mücadeledir ve bu mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir.
Son olarak, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmesi hâlinde Ada’da kalıcı bir anlaşmanın mümkün olacağına vurgu yapıldı. Açıklama, kapanmış olan defterleri açmaya çalışacak olanlara karşı halkın sandıkta vereceği cevapla sonuçlanacağı mesajını taşıdı.