Tek ada, iki devlet gerçeğinin artık geçerli kabul edileceği an geliyor: Ertuğruloğlu’nun İİT toplantısı konuşması

Ertuğruloğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Yıllık Eşgüdüm Toplantısı’nın New York’taki BM merkezinde gerçekleştirilen oturumunda şu sıcak mesajları paylaştı:

“Kıbrıs’ta yaşayan iki ayrı halk, iki devlet ve iki farklı dil ile din mevcut gerçeklerdir; bu durumun artık uluslararası düzeyde de kabul görmesi gerekiyor.”

Geniş katılımla sohbet edilen konularda, KKTC’nin iki taraflı eşitlik ve hukukun üstünlüğüne vurgu yapan Ertuğruloğlu, adadaki gerçeklerin inkar edilemez olduğuna işaret etti ve uluslararası toplumdan bu hakları tanımasını talep etti.

Toplantı boyunca İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ve bu durumun uluslararası hukuka aykırı olduğuna dair endişeler dile getirildi. Ertuğruloğlu, Filistin halkının yaşadığı acılar karşısında dayanışma vurgusu yaparken, İsrail’in uygulamalarını kınayan çeşitli oturumlarda ortak bir duruş sergileyen İİT üyelerinin kararlılığını öne çıkardı.

Gözlemci statüsünde olan KKTC’nin fiilen toplantılara katılamaması bir yana, Ertuğruloğlu, İİT’deki ortak pozisyondan tam destek aldıklarını belirtti ve uluslararası topluma bu acil konular üzerinde harekete geçme çağrısını yineledi.

Toplantının kefaletiyle adadaki süreçte yeni bir dönemin habercisi olan vurgularına değinen bakan, müktesep haklar olarak kabul gören egemen eşitliğin ve uluslararası alandaki statünün teyidinin gerekliliğini bir kez daha vurguladı. Aynı zamanda, adadaki iki devletli yaklaşımın dostane ilişkiler ve karşılıklı işbirliği temelinde ilerlemesi gerektiğini ifade etti.

“Kıbrıs Türk toplumunun uluslararası arenada hak ettiği yerin güçlenmesi, bundan sonra da en önemli hedeflerimiz arasında yer alacaktır” ifadesiyle konuşmasını sonlandıran Ertuğruloğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğinin sürdürülmesi ve bu destek sayesinde izolasyon politikalarının etkilerinin azaltılması yönündeki kararlılığını belirtti.

Son olarak, Kıbrıs konusundaki müzakerelerin geçmişteki sonuçsuzluklarına rağmen yeni bir vizyonla ilerlemesi gerektiğini vurgulayarak, adada iki devletli gerçekliğin ve iyi komşuluk ilişkilerinin temel alınmasını temenni etti.